Adept Majisyen
Manyetik Maji
Pozitif Enerji
BİLGİ ALIN >>
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

MAJİ

ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR        |        SORULARIN KABUL EDİLME KRİTERLERİ        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

722 Ekolü ve Eğitimleri | Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Astroloji
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Fal/Tarot |
Ruhsal Sorunlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

2 Ocak 2023
Dua (Dua ve Maji)

Hocam Selamlar,

Sagliginiz sihhatiniz yerinde, keyfiniz de gicirdir insallah. Son zamanlarda fark ediyorum ki baskalarina güzel dilekler dilemek insani gerçekten mutlu eden bir seymis. Bunu fark etmemde sizin cok emeginiz var, tesekkür ederim. Aklima geldiginde, kendimi de o an iyi hissediyorsam karsimda kim varsa patlatiyorum içimden okkali bi dua. Cennete çakallik yapip zorlan giren Idris gibi de hissediyorum keyfim yerine geliyor. Tabii ki bir peygamberle dalga gecmek degil bunu soylemekteki kastım. Öyle olsa bu tufaya düştüğü icin Idris'ten önce Allah'la dalga geçiyor olurdum. Bu da hem doğru hem de hoş olmayan bir sey olurdu zaten. Idris, zekanı kullanarak işleri hizlandirmanin en güzel örneklerinden biri gibi geldigi icin bahsetmek istedim.

Yalniz bu noktada su takiliyor aklima. Dualari kabul edilmesi için ediyoruz ya. Bizim baskasi için ettigimiz dua kabul edilirse baskasinin kaderine müdahil olmus olmuyor muyuz? Bi arkadasim var diyelim, hasta. Sagligina kavusmasini istiyorum ki çok normal ve güzel bir istek. Ama hastalik belki sadece bi semptom, hatali dusunce ve veya davranislarindan kaynaklanan. Hastaliginin kaynagini fark etmesiyle belki sifa bulacak. Bu gibi baska örnekler de verilebilir. Belki bunlari dusunmek biraz didisinin didisini kurcalamak gibi oluyor ama gerçekten de aklimi kurcaliyor.- Bir seyleri eksik düsünüyor gibi hissediyorum. Ne oldugunu söylerseniz çok mutlu olurum hocam.

Sevgiler, Saygilar

YANIT

Merhaba arkadaşım. :-)

Bizi bilirsin; her şeye bakış açımız farklıdır. Bizim bakış açımızdan bakarak diyorum ki "bu İdris, üzerinde farklı şekilde durulması gereken bir adam". Ama millet peygamber diye bellemiş, kimseye sesimizi duyuramıyoruz. "Sadece görünen gerçektir"ciler (pozitivistler, ki, aralarında eskinin bilimcileri de bol miktarda vardı) insanlığa ciddi kayıp yaşattılar. Bu kayıplardan biri de mitleri "Eski dangalakların masalları" şeklinde görmeleriydi. Biz uyanıklar, onları inceleyerek, ipuçlarını bilimde arayarak bir teori (Bölünen Evren teorisini) var ettik. Bu teoriyi temel alınca o kadar çok soruya kolayca yanıt bulunuyor ki, sonuçta insan rahat ediyor. İdris adlı hazret de (ki, yanıtlarımdan birinde anlattım, büyücü Hermes Trismesisturs'tur) büyü diye küçümsenen işin ne menem yerlere varabileceğinin ciddi bir kanıtıdır.

Editörün notu: İdris hakkındaki kapsamlı yanıt Janus tarafından Maji ile tanrısallık ve ölümsüzlük elde edilebilir mi? başlığında verilmiştir.

Ancak şu var: Eğer maji ile Cennet'e girebilmişse (ki ben girebildiğine inanıyorum) kalabilmiş midir?

Bence hayır, kalamamıştır.

Bu haddini bilmezlerin (kara büyücüleri de bu kategoriye koyayım) yanıtlarım boyunca nedenselliğini verdiğim gibi, güçleri kısa sürelidir ve yaptıklarının kötü tepkimesi vardır. Anılan tepkime sadece onları vurur.

Majinin –bence- dinsel ortamda yasaklanma nedeni onun manyetizma değil (biliyorsun, manyetizma bizde kutsaldır) elektriğe benzer bir olay olmasıdır. Elektrik bazı aletleri işletir… ama doğru dürüst kullanmazsan çarpar… öldürür bile. Bu sözlerden sonra sana " Idris, zekanı kullanarak işleri hizlandirmanin en güzel örneklerinden biri gibi geldigi icin bahsetmek istedim." sözünün –bize göre- doğru olmadığını söylemek zorundayım. Olumsuz işlere zeka etiketini yapıştırmak tehlikeli bir iştir.

Şimdi asıl konuya, soruna gelelim.

Dua, majikal metotların kullanılmadığı majidir.

Majide sistem bellidir. Beynini gamaya çıkarırsın, majikal metotlarla ortam yaratırsın, imajinasyon ile sürperpozisyondan iradi (rastlantısal, ya da olması gerekeni değil, canının istediğini) kuantum çöküşü yaptırırsın. Böylece istediğin seçenek realize olur.

İşin mantığı bu olsa da, bu mantığı şıp diye işletmek (maji yapmak) bu kadar kolay değildir.

Öncelikle gamaya çıkmak zor iştir. İkincisi imajinasyon… bu iş uzun, atlıyorum. Sonra kullandığın majikal sistem bakalım güçlü müdür, doğru mudur? Bu kadar da değil: Bakalım Dünyanın jeomanyetizması ne durumdadır? Engelleyici yapıda mıdır? Ama farazi olarak bu kalemlerin hepsi doğru dürüst çalıştı ise sonuç (arzuyu elde ediş) kesindir.

Duada ise gama, imajinasyon, jeomanyetizma gereklilikleri olsa da majikal metot yoktur. Yani zaten zor işte en önemli argümana sahip değilsindir. Bu yüzden dua maji yanında cılız güçtedir.

Maji bir çeşit "isteği söküp almak"tır. Bana sorarsanız ahmak kişilerin elinde prize sokulan firketedir. Yasaklanma nedeni budur.

Dua ise bir "ricadir". Yani öyle bir kontaktır ki, hani derler ya, tanrıya "hayırlısı ise olsun" parantezinde sunulan istektir.

Ama duada da işler bu kadar kolay değildir. Bizim senkronizasyon teorimiz nedeniyle dua ederken ilahi kontak kurmak için tanrıya benzemek (beyin dalgaboyunu pozitif frekansa getirmek) ŞARTTIR.

Yani dua etmeden az önce sokakta elinde mikrofon ile domates satan motorize pazarcıya kafanı bozmuşsan, ya da o gün almayı beklediğin zam yerine nasihat almışsan, beynine üşüşen NE, tıpkı zırhtan bir kapak gibi üzerindedir. Tanrı seni hep duyar (kaf 16 "(..) biz ona şahdamarından daha yakınız") ama ulaşamayabilir; yani kaderine müdahil olmayabilir. Kim ne derse desin, kader yapma ÖNCELİĞİ makroda insan bilincinindir. Bu öncelik yüzünden genelde tanrıya geçit vermeyip, makroda demir atmış biçimde durmaktayızdır. Dünyanın (makronun) güllük gülistanlık olmama nedeni insan bilincinin hatalı seçimler ile, negatif beyin elektriği ile, tanrısallığa (tanrının arzularına, doğrularına) geçit vermemesidir. Dünyadaki kötülüklerin yegane nedeni, hatalı enerjiye geçit vermek, diğerini engellemektir.

İnsan olumsuzu seçtiğinde yine de tanrısal yardım ve destek BİTMEZ, ama çok ciddi ölçülerde azalır. Negativite fazla ise tanrısal yardım yok olmaz, ama ERTELENİR. Her şey eninde sonunda, mehter adımı ile olsa da, iyiye gittiği için gün gelir, beyindeki negativite dağılır, yardım gelebilmeye başlar.

Söz konusu benzerlik sadece can sıkıcı olaylar yaşamışlık yüzünden kopmaz. Eğer dua edilirken (arzu deklare ederken);

  • isteğin olmayacağı hakkında kuşku, ("Hiçbir duam kabul olmadı ki, bu da olmayacaktır")
  • istek olmazsa acı çekileceği inancı, ("Bu isteğim olmazsa mahvolurum ben")
  • elde edilemeyeceği kuşkusu ile doğan öfke (İsteğimin olması lazım, olmazsa bu haksızlıktır… adaletsizliktir; dünya zaten adaletsizlikle dolu")
benzeri duygular varsa, beyin elektriği NE yüklü olduğu için kontak kurulmaz. Söz konusu alt düşünceler çok güçlü ise, kurulan kontak tanrı ile değil, başka bir yerle olacaktır. :|

Arkadaşlar, bilim bilmek, fizik bilmek, bu hatalara düşmemek için de gereklidir. Eğer bizim kadar bilim biliyor olsanız bile (beyin elektriği, senkronizasyon, rezonans, spektrumdaki dalgaboylarını anlamışsınız) doğru davranmayı daha kolay becerecek olabilirisiniz. Örneğin benim dememe gerek olmadan dua etmeden önce arınır (sevilen bir işe odaklanarak negativiteyi dağıtır) sonra dua edersiniz.

Başkalarına edilen duaya gelelim.

"Bizim baskasi için ettigimiz dua kabul edilirse baskasinin kaderine müdahil olmus olmuyor muyuz?"
Bize göre olursunuz. Zor durumlar insanların okullarıdır. Adam eğitimde derslerin ağırlığından bunaldı diye onu okuldan almak ve geçici tatile çıkarmak bir dönem yitirmesine neden olabilir.

Bakın YİNE elimi taşın altına sokayım ve kendimle ilgili bir itirafta daha bulunayım: Hiçbir zaman iyi bir adam olduğumu iddia etmedim. Bazı şeyler öğrendim, onları denedim, işe yararlığını gördüm ve pozitif tarafa geçtim. Çok doğru, burayı her an daha çok sevdim, benimsedim. Artık bence kalıcıyım. Ama şuraya çok dikkat edin: Satanist dönemlerimde poztiviteye adım atma nedenim GİDECEK BAŞKA YER OLMADIĞINI GÖRMEKTİ. Dibe vurduğunuzda HASB-EL KADER, tanrıya (ya da inançsız arkadaşlara göre "pozitif yapılı evren"e) adım atmaya başlıyorsunuz; çünkü başka çareniz olmadığını apaçık görüyorsunuz. Bunu dibe vuranlar bilir. Bizim aramızda "Şeytan'ın sonunu onun eski adamları getirecektir" diye bir söz vardır. Sıradan insan, yaptığı tüm hatalara (buna kötülük de diyebiliriz belki) onu tanımamıştır. Yineleyeyim: Bir ince patika olsaydı bile gidecek, pozitif tarafa adım atmazdım.

Yani hatalı adamın yapacağı tek şey kendini dibe kadar itmektir. Oradan sonra kalıcı bir kurtuluş ne olsa başlayacaktır.

Yine de diğerlerine dua da edilebilir. İş ki edilen dua YÖNLENDİRİCİ olmasın. Yani dua ederken, doğru gibi görülse bile, kişisel arzuya yer verilmesin. Bu dua, eğer dua edenin gaması güçlü ise, maji yapmak yerine geçecek olabilir. Örneğin "Arkadaşım hastaneye yatmasın" duası bir çeşit (etkisi tartışmalı olsa da) majikal çalışmadır. Oysa "arkadaşımın beynine tanrısallık dolsun", ya da "Tanrım onun sana ulaşma engelleri azalsın, hatalarını fark etsin, güzelliklere yönelsin, güzel şeyleri algılayabilecek beyin elektriği olsun" ya da en iyisi "Tanrım, onu Şeytan'dan koru/kurtar" benzeri içerikteki dualarda bir hata yoktur. Bu maji yerine geçecek kadar güçlü olsa bile, zararlı değildir.

Tüm bunların ötesinde bir kalp, bir arkadaşına, hatta bir diğer insana, insanlara, bir hayvana hatta doğaya, onun başına gelen olumsuzluklar yüzünden, onlardan kurtulması için dua edecek güzelliğe sahipse, bence etmelidir (yukarıda anlattığım şekilde etmelidir). Bu eylemi (bir diğeri için koruyucu duygulara sahip olup, olumsuzluğu çözümleme isteği, bunun için sübjektif şekilde olsa da girişimde bulunma arzusu) KENDİSİ İÇİN şahane bir PE celbi yoludur. :)

" Belki bunlari dusunmek biraz didisinin didisini kurcalamak gibi oluyor ama gerçekten de aklimi kurcaliyor."
Dostum, doğru; ama akla takılan bir konu hakkında sonuca varmak için biraz kurcalamak kaçınılmaz… İş ki bunu hayatın her alanına yükleme… Genelde geniş ol.

Geniş olmak ataerkide dangalak olmak olarak servis edilir. Oysa hem duyarlı, hem de rahat bir beyin süredurmunda kalmak, tanrı ile senkroniasyonun mükemmel bir yoludur. Modern kültürde –neredeyse tapınılacak hale sokulan- akıl (artık eşyaların satışı bile "akıllı" yaftası ile yapılmakta :D) olarak kakalanan düşünce modelinin (buna "beyin fırtınası" diyorlar) yüceltilmesindeki amaç tanrısallıkla (gerçek bilgi ile) bağlantıyı koparmaktır.

Beyin genelde aktif çalışmayı seven bir organdır. Ona "yanlış şekilde çalışma" demek, "hiç çalışma" demek değildir. Beyin son derece güzel konularda (örneğin GÜZELLİK YARATMAKTA, VAR ETMEKTE) da aktif çalıştırılabilir. "Fiziksel olarak nasıl daha güzel olabilirim?" ya da "Fiziksel açıdan çevremde nasıl daha güzellikler yaratabilirim?" konusunda -beyni zevkinden şakır şakır oynatacak kadar- şahane arayışlara girilebilir. Anaerkide fiziksel güzellik kutsaldır. "Önemli olan ruh güzelliği" lafı ataerkil bir yalandır. Kuantum mekaniğinin Ortodoks yorumuna göre gerçekliği GÖZLERDEN GİREN fotonlar var etmektedir. (Öyle ki, evrenin -fotonu dünyaya, yani hiçbir bilince ulaşmamış yerlerinin- var olmadığı konusu bilim dünyasında tartışılmaktadır.) Çevreniz ve kendinizin fiziksel güzelliğe her adım atışında kaderinizin de daha güzel olması kaçınılmazdır.

Müslümanlıkta da fiziksel güzellik kutsaldır. Bu konudaki hz. Muhammet'in sözleri vardır:
Hayrı, iyiliği, güzel yüzlülerin yanında arayınız. (Buhari)
Hayırları yüzü güzel olanların yanında arayın. (Ebû Ya’lâ)
İyiliği, güzel yüzlü kimselerden talep ediniz. (Beyheki)

" Sagliginiz sihhatiniz yerinde, keyfiniz de gicirdir insallah."
Yarın ne olacak bilemem, natura eskiyor… ama henüz fire vermedik evvelAllah… :DD Sana da sağlık, sıhhat ve en gıcır-gıcır keyifleri diliyorum. Dilememe gerek yok, sen majisyensin… Söküp alabilirsin. :)

Hatır sormak, PE varlığına kanıttır ve bilirsin, biz büyücülerin bir anlamda "yakıtı" PEdir. Envoke ettiğin bu enerji ile geceki çalışmanda iyi gazlamalar... :)


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -