Adept Majisyen
Manyetik Maji
Pozitif Enerji
BİLGİ ALIN >>
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

MAJİ

ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR        |        SORULARIN KABUL EDİLME KRİTERLERİ        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

722 Ekolü ve Eğitimleri | Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Astroloji
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Fal/Tarot |
Ruhsal Sorunlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

1 Aralık 2022
Maji ile tanrısallık ve ölümsüzlük elde edilebilir mi?

Merhaba janus bey maji ile tanrisalliga ulasmak mümkün müdür mesela ölümsüzlüge ulasmak gibi

YANIT

Bizim ekolde güzel bir yaşama ulaşmak için tanrıya (inançsız arkadaşlar için "kuantum derinlerindeki temel Platonik değerlerle dolu 'dibe', ki, orası –bize göre- Tevrat'ta lanetlenen Bottomless Pit'dir") benzemek gerekir. Bu bir senkronizasyon sağlar. Rezonans ile Cennet'ten (tanrıdan) hayr envoke olur. Tanrıya benzemenin yolu erdem adlı nitelikleri istekle ve inançla kişiliğe perkitmektir. İyi haber odur ki majisyen kendi beynine maji yapabilir ve giderek erdem sahibi olabilir. Erdemin keyifli bir hayat verdiği kesindir.

Tanrısal sözcüğü ile ne kastettiğinizi tam bilemiyorum; ama yukarıda dile getirdiğim teorimiz nedeni ile maji ile yaratılacak senkronizasyon ile bir çeşit tanrısallaşmanın mümkün olduğu düşünülebilir.

Bu klasik yanıtımdan sonra "Maji ile ölümsüzlüğe ulaşılabilir mi?" sorusunu yanıtlamaya geçelim.

Evet; bence bu da yapılabilir!

Dahası; maji ile tanrının mekanına, Cennet'e "kapak atılabilir". :)

Ama durun, ben yaparım demedim. Yapan tanıdım da hiç demedim. Bu iddialı sözlerimin nedeni bu durumu yapabilen bir kişiyi duymuş olmamdır.

Dinsel literatürde zorla Cennet'e girmiş bir kişi vardır; o bir peygamberdir, adı da İdris, diğer adı ile Hanok'tur.

(Hanok hakkında detaylı bilgi edinmek için Ab-ı Hayat'ın İzinde: Mitolojiler ve Dinlerin Kılavuzluğunda Ab-ı Hayat Arayışı adlı kitabımı okuyabilirsiniz. Site üyelerine ücretsiz.)

Önce İdris'i kutsal kitaplardan tanıyalım.

Üç büyük dinin kitabında İdris'in ölmeden Cennet'e girdiği, ama oraya tanrı tarafından alındığı yazmaktadır.

Tevrat, Yaratılış 5
24 Ve Hanok Allah ile yürüdü, ve gözden kayboldu, çünkü Allah onu aldı.

İncil, İbranilere 11
5 İmanla Hanok ölüm görmemek üzere naklolundu, ve bulunamazdı, çünkü Allah onu nakletmişti.

Kuran, Meryem
56 Kitapta İdris’i de hatırla; (..) 57 Biz onu yüksek bir yere kaldırdık.

Kuran, Enbiya
85 İsmail’I, İdris’I, Zü’l-Kif’l’I hatırla. 86 Biz onları daire-i rahmetimizin içine aldık.

Ancak farklı kaynaklarda Cennet'e girişinin gerisinde bir "üç kağıt" olduğu da söylenmektedir.

Ab-ı Hayat"ın İzinde – Janus 722
2.10.1.2 - Azrail’e Açılan Üçkağıt
İdris'in Cennet’e zamansız girmesi İslam dininde kabul gören bir bilgidir! Yaşanan olayın içeriği hakkında da öyküler farklı farklıdır ama ülkemizde yaygın olarak benimsenmiş olan ve Zebdetü’t Tevarih kaynaklı öyküde İdris'in öte dünyaya bir "üçkağıt" sonucu gittiği yazılıdır! Yani öyküye göre tanrı onu kutsallığı nedeni ile "ref" etmemiş, İdris kendi insanca çabası ile bu işi başarmıştır.

İslam İnançları Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu - İdris
İslam inançlarına göre Tanrı'yı kendi sözüyle bağlayan bir kurnazlığı da vardır, cenneti görmek için Tanrı'nın canını almasını ve kendisine cenneti göstermesini istemiş, bu isteği gerçekleşince de cennetten bir daha çıkmamak için tuba ağacına sımsıkı yapışmış ve Tanrı'ya "her insan ölümü bir kez tadacaktır" ayetini ileri sürerek kendisini artık diriltemeyeceğini, çünkü bir kez ölmüş bulunduğunu söylemiş ve ölümsüzlüğe kavuşarak cennette kalmış.

Türkiye Gazetesi yazarlarından Vehbi Tülek yazılarından birinde olayı daha İslami bir ağızla şöyle dile getirmekte:
Melek-ül-mevt (Hz. Azrail) İdris aleyhisselamı ziyaret etmek ve sohbette bulunmak için Allahü tealadan izin istedi. Allahü teala ona müsaade etti. Azrail aleyhisselam, İdris aleyhisselama gelip kendisinin Melek-ül-mevt olduğunu söyledi. `Allahü tealadan, seni ziyaret etmek ve seninle sohbet etmek için izin istedim ve geldim` dedi. Bunun üzerine İdris (aleyhisselam) ona; `Senden bir ricam var` dedi. Melek-ül-mevt; `Nedir?` dedi. İdris (aleyhisselam); `Bir anlık benim ruhumu al` dedi. Bunun üzerine Allahü teala Melek-ül-mevt`e; `Onun ruhunu al` diye vahyetti. Melek-ül-mevt İdris aleyhisselamın ruhunu aldı. Fakat bir müddet sonra Allahü teala, tekrar iade etti. Melek-ül-mevt, İdris aleyhisselama; `Niçin ruhunun kabzedilmesini istedin` diye sordu. İdris (aleyhisselam); `Ölüm acısının ve sıkıntısının nasıl olduğunu tadayım da ona göre hazırlanayım, diye ruhumu kabzetmeni istedim` dedi. Sonra İdris aleyhisselam şöyle dedi: `Ey Melek-ül-mevt! Benim senden başka bir ricam daha var.` Azrail aleyhisselam: `Nedir o rican` dedi. İdris aleyhisselam; `Beni semalara götür, Cennet`i ve Cehennem'i göreyim` dedi. Allahü teala, Melek-ül-mevt`e, semaya götürmesi hususunda izin verdi. Melek-ül-mevt onu semalara götürdü. Cehennem`e yaklaşınca, İdris aleyhisselam Melek-ül-mevt`e; `Benim senden bir ricam var, Malik'e söyle Cehennem`i açsın, tabakalarını göreyim` dedi. İdris aleyhisselama Cehennem gösterildi. Sonra, Cennet`i görmek istedi, Cennet de gösterildi ve Cennet`e girmesine izin verildi. Cennet`e girdikten bir müddet sonra, Melek-ül-mevt; `Benim iznim ile girdin. Artık çık, seni yerine götüreyim` deyince, İdris aleyhisselam; `Buradan çıkmam` dedi. Allahü teala aralarında hakemlik yapmak üzere, onlara bir melek gönderdi. O melek gelip, İdris aleyhisselama; `Niçin çıkmıyorsun` dedi. İdris aleyhisselam ona şöyle cevap verdi: `Allahü teala; (Her nefs ölümü tadacaktır) buyurdu. Ben ise, ölümü tattım. Yine Allahü teala; (Onlar oradan `Cennetten` çıkmayacaklardır) buyurdu. İşte ben bunun için çıkmam` dedi. Bunun üzerine Allahü teala Melek-ül-mevt`e; `O, oraya benim iznim ile girdi, yine benim emrim ile oradan çıkar` buyurdu.

Hikayede İdris'in cennette kalmak için sözlerine kanıt gösterdiği ayetler ise şunlardır.

Ankebut
57 Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz

Ali İmran
185 Her canlı ölümü tadacaktır

Lokman
8-9 Şüphesiz, iman edip de güzel davranışlarda bulunanlar için, nimetleri bol cennetler vardır. Orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allah'ın verdiği gerçek sözdür. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Peki kimdir aslında İdris? Gerçekten biraz kenarda kalmış bir peygamber midir?

Değildir.

İdris, pek çok araştırmacıya göre maji ile ilgili çok önemli bir karakterdir, ama literatürde iki karakter olarak yer alır. Bunlardan biri maji tanrısı Thoth (ki, Bülent'in gurubu olan T.. grubunun asıl adı "Thoth Gurubu"dur); diğeri büyük Magus Hermes Trismegistus'tur.

Ab-ı Hayat"ın İzinde – Janus 722
2.10.1.1 - Üç Kimlikli Peygamber
Hanok'un kendi başına ilginç ve esrarlı bir adam sayılmasının ötesinde, onun çok değişik kişiler olduğu da iddia edilegelmiştir yıllarca. Örneğin kendi kimliğinin içinden çıkılmazlığı yetmezmiş gibi, bir diğer çözülemez kimlik olan Hermes Trismegistus ile eş tutulur.

Hermes Trismegistus, Hermetizmin kurucusu olan -tanrısallığa yakın bilgelikte- bir Yunanlı kişidir ve teoriye göre Yunan tanrılarından hareket, zeka, iletişim tanrısı Hermes (Roma inancında Merkür) ile, Mısır bilgelik, yazı, maji tanrısı Thoth'un karışımı mistik bir karakterdir. Hanok'un Hermes ve Thoth ile eş görülmesi gibi, çoğu zaman da Thoht ve Hermes aynı kişi olarak algılanır.

Bilmem bu bilgiler size "Büyük ustalar maji ile Cennet'e sızabilir" düşüncesinin doğru olabileceğini düşündürdü mü?

Maji ile her şey yapılabilir deriz; çünkü evreni var eden bilinçtir. Ezoterizme göre bu var etme, pozitif ya da negatif frekanslarla olur, yani seçim şansı vardır; ama hala da var edici bilinçtir.

Bu "her zamanki" sözlerden sonra –beni izleyenler bilir- genelde şöyle devam ederim: "Yapamama sebebiniz, yapamayacağınız konusundaki inançsızlığınızdan kaynaklanan enerji eksikliğidir."

Peki gereken enerji bulunursa Cennet'e girilebilir mi?

Bu soruya yanıt için öncelikle "Cennet nedir?" sorusunu sormak gerek.

Cennet, bize göre beyaz deliğin ardındaki bir mekandır. Farklı fizik kanunlarının işlediği bir evren… "Işık" adlı olgunun engelleyiciliğinin (ışık hızının) olmadığı, Şeytan'ın sınırlayamadığı bir kainat… Zamanın geri aktığı, bu yüzden mitlerde "yiyeceklerin bitmediği, insanların yaşlanmadığı yer" şeklinde anlatılmaya çalışılan tanrısal "temel kuantum parçacığı" olan Takyonların evreninin mekanı.

Peki diyelim muhteşem bir Magus beyin dalgaboyunu beynini kavurmadan 300hz.'e ulaştırıyor, makronun mutfağı olan mikroda sörf yapıyor… kara deliklere giriyor… ışık hızının kanunlarının işlemediği mekanlarda dolaşıyor. Peki aynı Magus "farklı bir evren"den de daha ötelerdeki –Cennet diye tanıtılan, kusursuzluk evrenine- gidebilir mi?

Bana sorarsanız, makro bedenindeyken gidemez. Gitse bile oranın fizik kurallarında ölür; yani bilinç dağılır. Bilinç, makro gerçeklerinde bir kere çöktüğü için ölmeden önce hala da belli kurallar çerçevesinde işler. Bu gerçeği en iyi astral seyahat yapanlar bilirler. Astral yolculukta daima ait olduğunuz gerçekliğe "silver cord" adı verilen bağlarla bağlısınızdır. Kimse eceli gelmeden astrala çıktı diye, orası bir çeşit ölüm ötesi olsa bile, ölemez.

Ama ya ölmüşse? Daha doğrusu yaşarken geçici olarak ölmüşse?

Hayır tam saçmalamıyorum. Sözlerimin ütopik olduğunun farkındayım, sadece yüksek sesle düşünüyorum. "Ya ölmeyi ve dirilmeyi becerebiliyorsa?" diyeyim. Farklı bir söyleyişle: Bilincini ölüm denen gere götürüp getirebiliyorsa?

Evet; ölümden dönülebilir. Birçok kişi bunu –kendi istemeden- yaşamıştır. 722yi üzerine bina ettiğimiz kuantum teorisi olan Orch ORun mimarlarından Hameroff'un anlattığı gibi "The Day I Died" adlı bir programda bu deneyimi yaşamış bir sürü kişiye yer verilmiştir. Mitolojiler de bunu iradi olarak beceren insanlardan söz ederler. Onlar genelde "kahramanlar" olarak tanıtılırlar. Örneğin bunlardan biri kral Gılgamış'tır. Diğeri (722nin etkilendiği bir diğer inanç olan) Orfizm'in kurucusu Orfeus'tur.

Ben Hermes'in de bunu yapabildiğine inanıyorum. Söz konusu başarının mitlere "Allah'ın ayetlerini Azrail'e karşı kullandı ve orada kaldı" şeklinde yansıdığını düşünüyorum.

Peki girebilen orada kalabilir mi? Biliyorsunuz, mite göre İdris Tuba ağacına tutunup çıkmamıştır.

Mantıken yeterince PE sahibi ise kalabilir de…

Ancak Hanok'un PE sahibi olduğuna pek inanmıyorum. En azından bizim bakış açımızdan pozitif durmadığını söylemem gerek. Bir kere örtünmeyi o yaratmış. Ders vermeyi çok severmiş (İdris "ders'ten gelir). Bizler ise insanlara bir şey öğretiyorum diye ortada olanları kendimize yakın bulmayız; çünkü genelde bu kimseler bilgiyi empoze edenlerdir. Öğretiyorum diye bilgi empoze etmek de alana girmektir. İdris'in insanlara öğrettiği konular da –bize göre- hoş değil. İdris ilk kez tanrı adına silahla savaşıp "kafirleri" öldürmeyi ve de bu amaç için silah yapmayı (ok ve yayı o icat etmiş) yani cihadı da öğretmiş bir peygamber. Savaşlarda çok kullanılan bir hayvan olan atın evcilleştirilmesi de onun icadı. At anaerkide pek sevilmez… Atları en çok -belki de- silah sevenler sever. Atlar savaşan hayvanlardır.

[İlyas, İdris, İbrahim vb… bunlar Yahudi peygamberleridir ve kimlikleri incelenirse, has Müslümanlık peygamberi hz. Muhammet ile benzerlikleri olmadığı görülebilir. Örneğin İbrahim'in halkını alelacayip işleri ile açlıktan kıran, ülkeyi yok olmanın eşiğine getiren firavun Akhenaton olduğu hakkında araştırmacılar ortaya son derece ikna edici kanıtlar koymaktadırlar.
]

Bu yüzden –yanılıyor olabilirim- NE içinde olduğunu düşünmeden edemiyorum.

Ama mitlere göre o kalabilmiştir?!

O zaman belki de şu sözü söylememiz gerekecek: NE sahibi bir bilinç bile maji ile Cennet'e sadece girmekle kalmaz, orada kalabilir de…

Maji ile her şey yapılabilir. Yapılamama nedeni sadece beyne yeterli enerjiyi ürettirememektir. Ürettirememenin bir nedeni yeteneksizlik olsa da, diğer (asıl) nedeni üretilebileceğine inanmamaktır.

İnançsızlık, volüm transmisyonunun (nöronların büyük alanda AYNI ANADA ateşlenmesi) meydana gelmesine engel olur; çünkü inanç, volüm transmisyonudur; inanç yoksa volüm transmisyonu yoktur. Gama dalgası ise sadece volüm transmisyonu ile var olur.

Siz, şu anda beni dinleyen arkadaşlar; yanıtımı okurken bir yandan içten içe "Bu işlerin martaval olduğu" hakkına bir his taşıdıysanız, (ki, pek çoğunuzun taşıdığına ismim gibi eminim) üzülerek de olsa size "Majisyen olsanız düşlediğiniz kadar başarılı olamayacaksınız" demem gerekecektir. :)

Yeri gelmişken bir kez daha altını çizeyim.

Majideki başarı;
1- Başarıyı engelleyecek unsur olan NEden uzak durmak,
2- Beyin gama hertzini yeterince yükseltebilmeyi öğrenmek,
3- Doğru majikal sistem içinde olmak. Örnek "mavi" harika bir renktir benzeri hatalar taşımayan sistemlere inanmak. (Bizim sistemde renklerin gerçeğinin bilimsel nedenselliği verilir),
4- Hem kendi gücüne, hem maji ile Cennet olarak adlandırılan yer olmasa bile, farklı evrenlere bile gidilebileceğine inanmak ile elde edilebilir.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -