Adept Majisyen
Manyetik Maji
Pozitif Enerji
BİLGİ ALIN >>
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ

ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR        |        SORULARIN KABUL EDİLME KRİTERLERİ        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

722 Ekolü ve Eğitimleri | Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Astroloji
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Fal/Tarot |
Ruhsal Sorunlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

20 Nisan 2023
Sahte tanri, Istemedigini yapmak ve Inanç hakkinda...

Merhaba Jan Usta,

Öncel evreni, yaratici kaynak güç olarak yorumlayalim. Birde sebebi pek net olmadan bölen, sekillendirme ve idare yetenegi olan mor ötesi frekanslardan yayinlari seven bir güç daha mevcut. Bunu seytani güç olarak yorumladik. Bir sekilde nesnel çöküste, bu gücün etkisini de kabul ettik. Sistem, korku ve kaygilarimizi mikro anlarda bile tespit edebilecek hassaslikta ve bundan bir sekilde beslendigini ve insanlari bu amaçla sistemde tuttugunu varsayalim.

Kaynak gücün, bu ikincil güce müdahale edememesi durumunu çözemiyorum. Tek aklima gelen çözüm, bizim bu çöküse bilinçli razi olup, özgür irademiz ile, irademizi kötücül bir varliga teslim etmis olabilecegimiz. Sonra da pisman olup geri dönmeye çalisiyormusuz gibi. Diger olasilik, kötücül güç ,mutlak iyinin, bir uzantisi, ve mutlak iyi, mutlak iyi olabilmek ve öyle kalabilmek için tüm olumsuz özelliklerinden soyunup kendini ayirmayi seçmis olabilir. Sonuçta biz de burada çöktügümüz için mutlak iyiden uzakta olan parçalariz. Ve tedaviyi uygulayabilen parçalar, mutlak iyi ile tekrar bütünlesmeye çalisacak, tedavi edilemeyen parçalar, kötücül enerji ile karismis devam edecek. Ya da bu süreç sonunda tüm parçalar temizlenmis olacak. Baska bir olasilik, Ana alandan bize bahsedilen özgür irade ve o zamanlar ki yüksek enerjilerimizle, kolektif olarak biz kendi içimizde kötülügü merak ettik ve belki de Demiurge yi biz yarattik. Sürekli bizden beslendigi için de yenilmez oldu. Bilinçlendi ve isleri devraldi. Su sira basitçe olusturdugumuz yapay zeka programlari bile resim yapip sarki söylüyor. Onlar bile bizi geçebilecek potansiyelde olusturuluyorlar. Bu sahte tanri ile savasip alt etmemiz mi gerekiyor, ya da Gurdjieff ya da Don Juan ögretilerinde ki gibi hileli yollarla sistemden mi kaçmaya çalisacagiz. Ya da görmezden gelip isimize bakacagiz belki de... Sahte tanriya karsi nasil bir tavir takinmaliyiz. Bu konuda yorumunuzu merak ediyorum.

YANIT

Öncelikle yorumunuzu kutlamama izin verin. Önceden de söyledim, sizden çok şey bekliyoruz. Bu sözleri 2015den beri verdiğim yanıtlarda sanırım ikinci kez dile getiriyorum. Bu ayrıcalığınız nedeni ile içinde yorum taşıyan soruyu kabul ettik. Oysa kişisel yorum ve felsefi görüş taşıyan soruları geri çeviriyoruz.

Editörün notu: Konu hakkında bilgi almak için SORULARIN KABUL EDİLME KRİTERLERİ linkini ziyaret edebilirsiniz. (Soru alımı bir süreliğine durdurulmuştur.)

" Kaynak gücün, bu ikincil güce müdahale edememesi durumunu çözemiyorum."
Biz de öyle… :) Hiç kimse bu soruya yanıt bulamıyor. Herkesin kendine özel yanıtı var tabidir ki… Ancak "Kuantum Herşeyin Teorisi" benzeri, ortak bir çözüme henüz erişilemedi.

" Tek aklima gelen çözüm, bizim bu çöküse bilinçli razi olup, özgür irademiz ile, irademizi kötücül bir varliga teslim etmis olabilecegimiz."
Bana sorarsanız çöküş (doğum) otomatikman, fizik kurallar muvacehesinde olmakta. Ancak çöküşe neden olan ruh dalgaboyunun öncel çöküş ortamında (enkarnasyonda) negativite tarafından var edilen etki ile meydana geldiğini düşünmekteyim. "Özgür irade ile" sözü doğru… ancak ben işin gerisinde bir "aldatma" olduğuna inanıyorum. Negativitenin tek gücü ETKİLEMEK DEĞİL, ALDATMAKTIR. Bu gerçek dinsel ortamda, basit anlatımlarla "Şeytan aldatır" biçiminde dile getirilir zaten. Bize göre makro gezegeni Dünyada aldatma yolu kültürdür.

" Sonra da pisman olup geri dönmeye çalisiyormusuz gibi."
Burada anlaştık. :) Negativite, özgün yapıya ters yönlü olduğu için pişmanlık kaçınılmazdır. İnsan "doğrusu budur" diye aldatıldığı için tek bacağı bağlı yaşamakta olsa da, gün gelecek bunalıp "ne olursa olsun bundan iyidir" diyerek iki bacağında yürümeyi YENİDEN öğrenecektir.

" Diger olasilik, kötücül güç ,mutlak iyinin, bir uzantisi, ve mutlak iyi, mutlak iyi olabilmek ve öyle kalabilmek için tüm olumsuz özelliklerinden soyunup kendini ayirmayi seçmis olabilir."
Bu düşünce bize uygun değil; çünkü iyilik makroda en mükemmel hali ile –her ne kadar seçilmese de- yer almakta. Yani o kadar güçlü ki, biz izin vermesek (aldanarak negativiteyi seçsek) bile etkinliği var… pilot dalga olarak. Ancak en başta dediğiniz de gerçekleşmiş olabilir. Bence gerçekleşmemiştir; ama benim kişisel düşüncemin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur.

" Ana alandan bize bahsedilen özgür irade ve o zamanlar ki yüksek enerjilerimizle, kolektif olarak biz kendi içimizde kötülügü merak ettik ve belki de Demiurge yi biz yarattik."
Teorinizin merak etme kısmı hakkında yorum yapamayacağım; ancak kişisel düşüncem, Demiurge, ya da külliyeten şeytan fikrinin, hatta Yahveh'nin gerçek olmadığı, insani bilinç yaratısı olduğu yönünde. Hemen ekleyeyim, bu düşünce arkadaşlarım tarafından kabul görmemektedir. 722'de bu yüzden yeri yoktur.

" Sürekli bizden beslendigi için de yenilmez oldu. Bilinçlendi ve isleri devraldi."
Bence de böyle… :) Yani kendi yarattığımızın tutsağıyız.

" Bu sahte tanri ile savasip alt etmemiz mi gerekiyor, ya da Gurdjieff ya da Don Juan ögretilerinde ki gibi hileli yollarla sistemden mi kaçmaya çalisacagiz."
Gurdjieff kimdir bilmiyorum; keza Don Juan öğretisini de... Bildiğim, "Savaş" sözcüğünü –lütfen abarttığımı düşünmeyin- bilincinize GETİRDİĞİNİZ nano saniyede negativite ile kontak oluştuğudur. Değil mi ki bilfiil savaşmak adlı eylem… Yaşamda zorluklar vardır; kabul. Onların aşılması (bize göre sollanması) şarttır. Ancak söz konusu eylem süreci savaş değildir; çünkü içseldir. Savaşta ise bir rakip vardır. "Savaşın galibi yoktur." Girdiğiniz savaşta galip taraf olsanız bile, yaşadığınız çarpışma sürecinde üretilen NE, bir yerde galibi de vurur. Sorunuzda zikrettiğiniz kişiler ne demişler bilmiyorum ama "hile" sözcüğü de dikkatle kullanılması gereken bir kelimedir.

Fakat "kaçmak" sözünüz yerindedir. Bize göre de yapılması gereken kaçmaktır. 722, Orfizmden etkilenmiş bir yapıdır. Aynı öneri, yani kabaca "Düzeltmeye uğraşma, pabucunu bırakıp kaç" önerisi, Orfizmde de tek yol olarak öne sürülür.

Eğer bu inancımızda yanılmıyorsak, savaşmak değil, kaçmanın yollarının büyük önem kazanacağı açıktır.

Bizler kaçmak (yani bir daha Dünya denilen ortamda, kendi ruh dalgaboyumuzun, Dünya'nın EM alanı ile girdiği senkronizasyon sonucu çökmemek) için iki yol öneriyoruz.

1 – Erdemler. Bu zor yol. "Hayat gailesi" içinde, yani para kazanma savaşında anlayışlı, hoşgörülü, özverili, sakin vb. olmak kolay mıdır? Ancak eğer becerilebilirse, mantıkdışı şekilde (inanılmaz biçimde) yardım gelmektedir. Farklı bir söyleyişle: Eğer erdemler KORKMADAN, TEREDDÜT ETMEDEN, İSTEKLE, YÜREKTEN, KEYİF ALARAK ifa edilebilirse, çok garip, hatta inanılmaz şekilde kapılar açılmaktadır. Ancak üstlenmesi zaten zor olan erdemleri bir de istekle üstlenmek her babayiğidin harcı değildir. :)

2 - Bu yüzden ikinci yol olarak "Korkma, öfkelenme; EĞLEN VE EĞLENDİR" şeklinde, hayli garip (hatta kimilerince tepki ile) karşılanan bir önerimiz/yolumuz/çözümümüz var. Eğlenmek (her nasılsa, hangi yol ileyse, kişiye özeldir seçim, İŞ Kİ BAŞKASININ ALANINA olumsuz manada TEĞET BİLE GEÇİLMESİN) beyinde ödül (serotonin ve dopamin) devrelerini aktive eder. Bu, PE celbidir. Yahveh dinlerinde, bu yüzden tanrıya acı çekerek ulaşılacağı söylenir. Amaç ödül devrelerini işletmemek ve giderek "dumura uğratmak"tır. Müslümanlıkta ise tam tersi, "Her güzel şey mümin içindir" ilkesi vardır. (Bu "iyi şeyler" söyleminin içeriğinde -belli kurallar muvacehesinde- Yahveh dinleri tarafından "dünyasal" olarak nitlenen kavramlar da bulunmaktadır.)

Bu ikinci yolun aslında can alıcı noktası korku ve öfkeyi engelleme çabasına dikkat çekmektir; ancak eğlenme ortamında zaten bu ve benzeri olumsuz duygular minimize olur.

İkinci yolun önemli bir diğer noktası ise şart olan "eğlendir" kısmıdır. Bu kısım da hem birleştirme hem de karşılıksız verme" şeklinde özetlenebilecek bir diğer Müslümanlık nosyonudur.

Bu bilgiler ile bizler zorlukla karşılaşınca –tabidir ki şartlar elverdiğince- ÖNCE eğlenceye geçmeyi (DOZUNDA, YANİ AZ alkol kullanımı olabilir) öğütleriz. Ancak beyin elektriği rafine edilince, ya da EDİLDİKTEN SONRA, olay hakkında yapılacak kısa ama yoğun bir inceleme ile çözüm üretmeyi, bu çözümü uygularken eğlence hakkındaki süredurumu hala da ifa etmeye çalışmayı önermekteyiz. Basitleştireyim: Önce ödül devrelerini aktive et, NE yi dağıt, ardından KISACA çözüm ara, çözümü ifa et, fazla üzerinde durma. İşin ilginci, ödül devreleri aktivasyonu sonrasında çok kişi "çözüm için gözlem" sürecine girememektedir; çünkü sorunun önemi (tabidir ki çok ciddi sorunlarda değil) kalmamaktadır. :)

Buna karşın, yukarıda söylediğim gibi pek çok kişide ödül devreleri dumura uğramış olabilir. Kişi eğlenmeyi unutmuş, daha kötüsü, bu eylemin gereksiz, önemsiz, hatta zararlı bir iş olduğuna inandırılmış olabilir. O zaman bu gibi kişilere ilk adımda "Tamam, eğlenmeyi unutalım şimdilik, RAHATLAMAYA (bunu becermeye) yoğunlaşalım" diyoruz. Merakı olan bu sonuç için yoga veya maji öğrenmeyi deneyebilir.

[Eğitimimizde hem bilimsel verilerle evrenin bilinç ile yapıldığını anlatıyoruz, hem majisyen beyni var etmeye çalışıyoruz. Bu tarz majinin (Beyaz Majinin) yanlış ve zararlı olduğunu iddia etmek –bize göre- insanlığa verilecek ciddi bir zarardır.
]

"Ya da görmezden gelip isimize bakacagiz belki de... Sahte tanriya karsi nasil bir tavir takinmaliyiz. Bu konuda yorumunuzu merak ediyorum."
Yukarıda verdiğim çözüme göre, evet, bize göre en iyisi, bu işlere fazla kafayı takmadan işimize, gücümüze ve keyfimize bakmak. :)

Ancak arkadaşım, "sahte tanrı" sözcüğü bir küfürdür. Kelimeler, beyin EM alanının verbal yansımalarıdır. Eğer küfür ediyorsanız, olumsuz olduğu kesin bir odağa bile edebiliyorsanız, beyninizde bir ölçüde NE var demektir. (Burada kendime çuvaldız batırayım: Benim sıklıkla yinelediğim "Yukarıdaki hazret" sözüm de bir soft-küfürdür, benim NE sahibi olduğumun kanıtıdır. :) ) Kötülük, ona benzeyerek değil, onun yaptıklarının tam tersini yaparak yenilir. Bir kötülük ile diğerini yok edemez, sadece abartırsınız.

" Merhaba Jan Usta,"
Usta lafını solla kardeş; :) şimdiden kanka olalım ki, boynuz olduğunda paniklemeyelim. :D

Sen özel olarak benden çok daha akıllı ve bence bizlerden çok daha ileri gidecek bir majisyensin. Hem zekisin, hem isteklisin, hem beynin özgür, hem araştırma/sorgulama kabiliyetin var… hem de bizden gençsin. Yani elinde "bizim devre göre" çok daha imkan var.

Majiden ayrılma sevgili dostum. Ama özgür bırak kendini… Witches of Eastwick'de şeytan Daryl Van Horn'un (JAck Nicholson) dediği gibi "Bırak, bırak her ne olacaksa olsun". Her nereye gidersen git, korkma. Yerinde durmak kadar kötüsü yok. Playboy babamın bir lafı vardı, derdi ki, "Ölümden sonra cehennemin olması değil, hiçbir şeyin olmamasıdır korkunç olan". :D İlerleyen adam, arada hatalı partnerlerle dansa kalktığı için ;-) ayağını burkacak olabilir. Ama tüm sorunlar korku içinde olduğun yerde durmaktan iyidir; çünkü sorunlar, sanıldığı gibi düşman değil, biraz sert ve geçimsiz, ama çok-çok iyi hocalardır.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -