722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

YAŞAM ve İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM YAŞAM ve İLİŞKİLER SORULARI
16 Eylül 2019
Siyasetçiler majikal egitim aliyor mu?

Siyasetçiler majikal egitim aliyor mu?

YANIT

Bu ilginç bir soru. :) Ne yazık ki öğrencilerimin kimlikleri hakkında -kendilerini tanıtanlar dışında- bilgim yok. Tanıdıklarımın arasında ise politika ile ilgilenen bile yok. Ayrıca başvuru formunda "politik başarı için eğitimle ilgileniyorum" benzeri bir sözle de karşılaşmadık. Ancak politikacılar -özellikle sağ görüşlü olanlar- (yani kural olmasa da, genelde ateizme değil, imana yatkın beyin yapısına sahip bulunanlar) kimi zaman maji ile ilişki kurmaya, ondan yararlanmaya çalışmışlardır. Tabidir ki farklı inançlardaki politikacılardan da büyüye ilgi duyanlar olmuştur.

Bu konuda verebileceğim ilk örnek Hitler’dir. Kendisinin büyücülüğe -hem de bizim tarafımızdan saygı duyulmayan, reddedilen tarzına- büyük ilgisi olduğu gerçeği son yıllarda pop kültüre de yansımıştır.

Konuya verebileceğim ikinci örnek ise şu anda diğer alemde olan Bülent Kısa adlı majisyendir. Kendisinin politikacılarla olan ilişkisini -her zamanki esprili hali ile ve gülerek- “Vekilleri sallasan üzerlerinden vefklerim düşer” şeklinde dile getirirdi. Bir keresinde birlikte iken bir iç işleri bakanı ile telefonda yaptığı konuşmayı anımsıyorum.

Üçüncü örneğim ise İran İslam Cumhuriyeti eski lideri Humeyni ile ilgilidir (ya da "belki ilgili olabilir" diyeyim). O henüz adı sanı duyulmamış bir kişi iken ve sürgündeyken biz majisyendik. Bir gün “Fransa’da birilerinin siyasi iktidar adına bazı İslami majikal çalışmalar yaptığı” bilgisini aldık. Kişisel olarak hiç üzerinde durmadım. Pek de inanmadım doğrusu. Bu yüzden de unuttum gitti. Humeyni’nin ölümünde hayatını okuduğumda Fransa’da sürgünde olduğunu öğrenince aklıma yıllar önce söz edilen kişinin kendisi ya da yakınları olabileceği düşüncesi gelmişti.

Bu örneklerden sonra konu ile ilgili kendi görüşlerimi yansıtayım. Ancak hazır olun: Bu konuda düş yıkıcı şeyler söyleyeceğim. “Düş yıkıcı” sözlerini kullanma nedenim bu sayfanın izleyicilerinin belki de çoğunun, büyücülerin toplanıp ülkenin geleceği hakkında ciddi toplantılar yaptıklarını, ritüeller hazırladıklarını ve gece yarısını çok geçmiş saatlerde esrarlı ayinler ifa ettiklerini duymak istediklerini düşünmemdir. :)

Bence bu çaba (yani maji aracılığı ile politik başarı elde etme ülküsü) başarısızlığa uğramaya mahkumdur. Düşüncemin doğruluğunu yine bir basit örnekle kanıtlayayım: Eğer maji politik ortamda etkin olabilseydi bu gün ("bir ülkenin tüm kaynakları" olarak ifade edilebilecek bir gücü kullanma imkanı olan) Hitler dünyanın lideri olurdu. O, böylesi bir güç ve istek ile denedi... başaramadı.

Peki; neden majiyi ideların (politik görüşlerin) hükümranlığı adına kullanmak imkansız denecek kadar zordur?

Bunun nedeni gama dalgalarıdır.

Maji ile yığınları yönlendirmek adına gerekli gama dalgasını üretmek için çok büyük bir insan (majisyen) topluluğuna ve çok büyük bir isteğe (buna "morfik alan" diyelim mi?) gerek vardır. Bu insanları toplamanın ve uzunca bir süre bir arada tutmanın pratik zorluğunu geçelim; bir diğer engel gama dalgalarının da farklı frekanslarda olabilmeleridir. Ayrıca diyelim aynı frekansta gama dalgası üretilebildi; o zaman da sonuç almak adına bu üretici kişilerin imajinasyonlarının 1/1 oranında aynı olması gereklidir… ki, bu bence bütünü ile imkansızdır. Her insanın bir diğerinden bir parmak izi kadar farklı olan karakteri bu olanaksızlığa nedendir. Söz konusu farklılık; kavram ve hedefleri farklı algılamaya neden olur, imajinasyon ise iç dünya olarak nitelenebilecek bu farklı algıların ürünüdür. Yani kural olarak -sözde- aynı hedefe maji yapan kişilerin aslında aynı hedefi tutturmaları neredeyse olanaksızdır. Eğer bir mucize olsa; büyük bir grup kurulsa, gama dalgası senkronizasyonu sağlansa bile, imajinasyonlardaki detay farklılıklar sonuca yansıyacak, bir dolu da istenmeyen olaylar var edilecektir. Bu yüzden bizim sistemimizde ritüelistik majiye (grup çalışmasına) yer yoktur. Eğitimde yer alan bu konudaki dersler aprentisi kültürel açıdan beslemek amacıyla verilmektedir.

Eğer ritüelistik majiye ve politik başarılara meraklı ve illaki bu alanda çalışmalar yapmaya istekli kişiler varsa önerim onların bir sosyal klüp gibi toplanmaları (ne de olsa aynı zevki -örneğin majiyi- paylaşan kimselerin arada toplanıp birlikte bir şeyler üretmeleri eğlencelidir) ve Müslümanlığın -başka bir dinde/sistemde/öğretide benim rastlamadığım, derin anlamlar yüklü- sözü “Hayırısı ne ise o olsun” benzeri çalışmalar yapmalarıdır. "Hayırlısı" inancında yer alan PE celbi, ortak payda sağlayabilir.

Ancak şu da unutulmamalıdır: Hayırlı sonuç, sempati duyulmayan partinin başarısı da olabilir. :) Yine de eğer bu kişiler beyaz büyücülerse söz konusu sonuca, yani fazla talepkar olmadıkları bir sonuçla karşılaşmaya, zaten hazırlıklıdırlar, bunu taşıyabilecek olgunluktadırlar. Gerçek bir adeptin seçkin huyu belki de "özünü yitirmeden, farklılıklara uyum sağlayabilmek" şeklinde özetlenebilecek niteliğidir.

Diğer yandan siyasetçi de bir insandır. Ve o da -her ne kadar bu düşünce popüler değilse de, birçok saf kişi bu insanları "vatanperver idealistler" sanma yanılgısına düşse de- bir meslek icra etmektedir. Bu nedenle kişisel olarak tabi ki "mesleki başarı" çalışması yapabilir. Ama çalışmalarını ait olduğu partinin (ya da idealin) genel başarısına yönlendirirse yukarıda anlattığım engellere çarpması kaçınılmazdır.

Ve asıl altı çizilmesi gerekli nokta: Peki; neden maji ideların (politik görüşlerin) hükümranlığı adına kullanılmamalıdır?

Kullanılmamalıdır; çünkü bir politik görüş adına çalışma yapmak, o politik görüşe ters görüşü benimseyenler için lanetleme çalışması yapmak demektir. Bu yapıda/karakterde/beyin elektriğinde olan (yani başkalarının yaşamına müdahil olabilen, ya da diğerlerinin arzularına kendiniki kadar saygı duymayan) kişiler NE celp etmişlerdir.

NE varsa sonuç (okültü geçin, bir fizik kuralı olarak) majisyenin mutluluk ve rahatlığının tersine gelişir. Bazı EM dalgaların (frekansları gereği) canlı hücreleri BÖLMESİNE engel olmak nasıl ki olanaksızsa, NEnin de kişiyi arzularından ayırması o kadar kaçınılmazdır.

Kötü haber odur ki, kimi zaman (bence kişi eğer ciddi oranda NE yüklü ise) negatif majikal çalışması sonuç verebilir. Bu durumu "ilk dozları bedava dağıtan" uyuşturucu satıcılarının yaklaşımına benzetmek mümkündür.

Ayrıca söz konusu sonuca başarı denilebilir mi? Hayır, denilemez!

Başarı; mantıksız bir ihtiras ile kovalananları elde etme değil, rahat ve keyifli bir yaşama ulaşma erkidir. Makrokozmosta, “hayat” dediğimiz süreçte kimi zaman “galiptir olan bu yolda mağlup”. Yani büyük kayıp sanılan, “kafaya takılan” şeylere sahip olamama durumları bazen (bence genelde) büyük bir şanstır. Onları elde etme ise kişinin hem kendine, hem çevresine acı getirebilir. Çevresine acı getiren ise bunu misli ile çeker; çünkü senkronize olduğu frekans ile asıl “diğer alemde” (dalga fonksiyonu yapıya geçtiğinde) rezonansa girecektir.

Bu durum dinlerde “cehenneme gitme” olarak ifade edilmiştir.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -