Araştırma ve yazı:

Hiç bir şey ışıktan hızlı gidemez.

Giderse kütlesi sonsuz olur!

Bu gerçeği Einstein ünlü formülü ile ispatlamıştır.

Konuyu biraz açalım:

Kütle ve enerji aynı şeydirler; birbirlerine eşittirler. Bu sözleri kanıtlamak hayli kolaydır: Eğimli bir düzeyde iki eş oyuncak kamyonu yan yana getirelim ama birinin üzerine ağırlık koyalım. Ardından ikisini de aşağı bırakalım… ağırlığı olan (enerjisi, kütlesine paralel şekilde arttığı için) diğerinden hızlı gidecektir.

Einstein formülü ile bir nesnenin hızı ışık hızına ne kadar yakınsa, onu bu hıza yaklaştırmak için daha fazla enerjiye gerek olduğunu ortaya koymuştur. Formül gereği bir nesneyi ışık hızına ulaştırmak için sınırsız miktarda enerjiye gerek olacaktır; ki, böyle bir şeye sahip olmak imkansızdır. Ayrıca madem ki kütle ve enerji aynı şeydir, yani bu ikisi birbirine eşittir, o zaman kütle de sonsuz olmak zorundadır… ki, bu da imkansızdır.

Sözün özü;
Evren, kütlenin sonsuz olamayacağı şekilde yaratılmıştır.
Ya da farklı bir bakış açısı ile: Evrenin yapısı, kütlenin sonsuz olmasın olanak tanımayacak fizik kuralları çerçevesinde işlemektedir.

Işığın hızının her şartta aynı kalması, ışığın bir sınır olması, bu ayrıcalığın gerçekleşmesi, yani ışık hızının geçilememesi adına iki kural (iki yapı, iki durum, iki gerçek) var edilmiştir:

1. Işık hızına yaklaşan nesnelerde zaman ağır geçer; hız yükseldikçe, zaman ağır akar! Bu yüzden ışık hızında zaman durur... yok olur. Buna Time Dilation adı verilir.

Einstein tarafından -sadece matematik formüllerle keşfedilen, ama teknolojik yetersizlikler yüzünden test edilemeyen bu akıl almaz sonuç, Einstein'ın ölümünden sonra, 1971 yılında, atomik saat taşıyan ve dünyanın çevresinde iki tur atan bir jet uçağı ile doğrulanmıştır. Uçaktaki saat ile yerdeki saatin farklı olduğu görülmüştür.

Böylece anlaşılmıştır ki zaman da görecelidir. Herkesin zamanı bir diğerine göre, hatta aynı kişinin zamanı mekana bağlı olarak farklı hızda akmaktadır!

2. Işık hızına yaklaşan nesneler (yani insanlar dahil her şey, kendileri fark etmeseler de) küçülürler. Buna Length Contraction adı verilir.

Anlaşılmıştır ki, E=mc2 denklemi ile keşfedilen enerji ile kütle arasında bağ, hiç umulmadık bir şeyle -ışık hızı ile- ilgilidir!
Bir diğer deyişle, ışık hızı, cisimlerin kütlesi ile "de" ilgilidir!
Işık hızı, cisimlerin kütlesini değiştirmektedir!
Cisimlerin enerji ve kütlesi, ışık hızına bağlı olarak değişmektedir!

Evren (uzay-zaman, daha doğrusu, uzay da, zaman da ), ışık hızını sabit tutmak için, bir diğer değişle ışık hızı geçilemesin diye, eğilip bükülmektedir.¹

Işık hızı denilen şey ise aslında ışığın kendidir; çünkü ışık bir durup, bir hızlanan bir nesne değildir. Işık, ışık hızında var olan bir gerçektir. Işık hiçbir gözlem çerçevesine göre durağan olamayan, sürekli aynı hızla hareket eden bir şeydir.