722 EĞİTİMLERİ
Temel Maji
Manyetik Maji
Pozitif Enerji
Maji Nedir?
Maji Artık Bilimdir
Eğitim Hakkında Bilgiler
Ücret Sorgulama
Eğitime Katılın!
SİTEYE ÜYE OLUN
ÜYE GİRİŞİ

OBSEDE OLMA HİKAYEM
(Gerçek olaydır)
Giriş (1990)
Ruhçu Dedem
Dedemin Satanist Kardeşi
Terk Edilmiş Evdeki Heykeller

MAJİKAL GEÇMİŞİM
Çocukluğum
Gruba Girişim
Ve Sonrası...

HAKKIMDA
Adım Neden Janus?
Tanrı Janus Kimdir?
Osmanlıyım ve Atatürkçüyüm
(Gizlenen Osmanlı Gerçekleri)

SES DOSYALARIM


BURÇLARDAN GELEN ENERJİ
BURÇLAR, ELEKTROMANYETİK ETKİLERİ VE KARAKTER (Bir Hipotez)

İÇİNDEKİLER   |   ÖNSÖZ   |   KONU   |   SATIN ALIN!

64 sayfa - ₺24


İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ

GİRİŞ

1 - ANA KONULAR

1.1 - Dört Temel Kuvvet
1.2 - Kuantum Mekaniği 1.3 - Temel Parçacıklar
1.4 - Bozonlar
1.5 – Radyasyon
1.6 - Dalgaboyu Ve Frekans
1.7 – Elektromanyetizma

2 – YILDIZLAR

2.1 - Yıldız Nedir?
2.2 - Big Bang Ve Sonrası
2.3 – Yıldızların Oluşumu
2.4 – Primordial Nükleosentez
2.5 - Yıldızlar ve Elektromanyetizma
2.6 - Yıldızların Karakteri
2.7 - Takımyıldızlar
2.8 - Astroloji

3 – IŞINLAR

3.1 - Kozmik Işınlar
3.2 - Güneş Radyasyonları
3.3 - Gama Dalgaları
3.4 - Radyo Dalgaları
3.5 - Gama Ve Radyo Dalgalarının Ötesi
3.6 - Gama Ve Radyo Dalgalarının Daha Ötesi
3.7 - Elektromanyetik Bilinç Teorilerinde Bilinç

4 – GRAVİTE (KÜTLE ÇEKİMİ)

4.1 - Newton Ve Kütle Çekimi
4.2 - Einstein Ve Genel Görelilik
4.3 - Gravite - Işık Etkileşimi
4.4 - Gravite - EM Radyasyon Etkileşimi

5 – İNSANLAR

5.1 – DNA
5.2 - Nöronlar, Sinapslar Ve Ca İyonu
5.3 - Doğum Anı Ve Beyin
5.4 - Fotonlar Ve Canlı Doku Etkileşimi
5.5 - Fotonlar Ve Nöron Etkileşimi (Raporlar)

6 – HİPOTEZ

7 - EZOTERİK YORUM



KİTABIN KONUSU (Tanıtım Metni)

Astrolojiye, astronomi ve fizik penceresinden bakmak ister misiniz? Bu kitapta, Zodyak burçlarının varsayılan etkisinin bilimsel dayanağı araştırılmakta; takımyıldızlardan gelen elektromanyetik dalgaların doğum anında nöronları biçimlendirdiği -Yıldızlar, Işınlar, Kütle Çekimi, İnsan- başlıklarında verilen argümanlarla savunulmaktadır.

Söz konusu araştırmanın ana konuları astroloji değil bilim tabanlı olsalar da, teoriye kanıt teşkil etmesi amacıyla sunulan veriler bilime uzak olan okurun ilgisini çekmek adına basitleştirilmiş; kısa, net ve çekici şekilde sunulmuştur. Bu yüzden içerik, evrenin yapısı hakkında ilginç şeyler öğrenmekten hoşlanan kişilere de hoşça vakit geçirtebilecektir.

Arzumuz teorimizi anlatmak olsa da; umudumuz, astrolog arkadaşlara uğraşlarının bilimsel temeli bulunabileceği hakkında ipuçları sunabilmiş olmak; bilime yakın arkadaşları ise ilimlere önyargısız bakmaya ikna etmeye çalışmaktır.

Artık fark edilmelidir: Kuantum mekaniğinin şafağı, bilim ve ilimin (objektif ve sübjektifin) el sıkışması vaadi ile dolu olarak sökmektedir.

KİTABIN ÖNSÖZÜ

Yıldız kümeleri doğum anında insan beynini, böylece yaşamı boyunca kaderini etkiliyor, hatta belirliyor olabilirler mi?

Bu sorunun yanıtını verebilmek için astrolojinin bilimsel izahının aranması gerekliliği ortadadır. Yüzyıllardır aktif şekilde kullanılan astroloji ise –tıpkı okültizm gibi- bilim tarafından ciddiye alınmamış, bilim insanlarınca incelenmemiştir.

Oysa pek bilinmese de, antik ve çağdaş astrologların bazıları astronom düzeyinde rasatlar yapacak yeterliliktedirler. Ayrıca kimi bilim adamları astrologdur. Örneğin 17. yüzyılda yaşamış olan ünlü astronom Kepler, aslında astrologdur. Tıbbın babası sayılan ve ortalama İÖ 400 yılında yaşamış olan Hipkrat astrolojiye o kadar inanmıştır ki, "Astroloji bilgisi olmayan bir hekimin kendisine hekim demeye hakkı yoktur" sözünü söylemiştir. Kimileri ise sözün aslının "He who does not understand astrology is not a doctor, but a fool" olduğunu öne sürmektedirler. Çağımızda ise Ata Nirun, bundan otuz sene öncesinde Chiron uzmanıdır; Mars gezegeni bu kadar popüler olmadan, gezegen hakkında "Geleceğin Dünyası Mars" adlı –hak ettiği yeri belki de bulamamış- bir de kitabı vardır.

İlginç olan ise, bilim insanlarının bu –bir anlamda- reddedişlerinin benzerinin astrologlar arasında da izlenmesidir. Pek çok astrolog, temeli Ortaçağda atılmış sözlere bağlı kalmış, kullandıkları bilgilerin mantıklı izahının olup olmayacağına kafa yormamış, nedensellik aramamış, bilime yakın durmamıştır.

Aslında standart fizik ve sübjektivite içeren astroloji, birbirlerine öylesine polar konumlarda tanıtılırlar ki, bilim adamları da, astrologlar da bu uzak duruş açısından pek haksız sayılmazlar. Bu iki alanın –belki de kasten- gerçekdışı yerlere itilmesi yüzünden aralarında bağlantı kurmaya kalmak, saçmalamak olarak bile görülebilir.

Kuantum mekaniği ise sübjektif ile objektifin, bir bütünün iki yarısı olduğunun ilk habercisidir. Kuantum mekaniğinden sonra fizik biliminin, standart fizik ve modern fizik diye ikiye ayrılması anlamlıdır. Kuantum mekaniği öylesine alışılmadık şeyler söyler ki, deha olarak nitelenen Einstein bile verilere inanmamış, hatta reddetmiş, dahası, kuantum fiziğinin -özellikle "dolanıklık" (quantum entanglement) ve "dalga/parçacık ikilemi" benzeri bazı konularının önünü kesmek için ciddi şekilde çaba göstermiştir.

Ancak kuantum raporları her seferinde galip gelmiş; parçacık fizikçilerinin savları deneysel ortamda kanıtlanmıştır. Maddeyi meydana getiren atölyenin, makrokozmosun, akıl almaz bir masal evreni denilebilecek mikrokozmos tarafından var edildiği savları gerçektir.

Kuantum mekaniği ile elde edilen gerçekler ise -biraz baştan savma, biraz düşsel, ancak özde parçacık fiziğine paralel yapıda olarak- okültistler, majisyenler, spiritüalistler, hatta belki de din adamları tarafından yüzyıllardır iddia edilmektedir. Ayrıca bazı çağdaş bilim insanlarının bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak adına görüşler ortaya atmakta olmaları da önemlidir. Örneğin kuantum mekaniğinin ünlü Orch OR yorumunun mimarı Stuart Hameroff, kuantum mekaniği ile reenkarnasyonu açıklamakta, mikrokozmosun derinlerinde platonik değerlerle dolu bir katman olduğunu söylemekte; Electromagnetic Theories of Consciousness (ETC) teorisyenlerinden Susan Pockett, bir evrensel bilincin varlığını savunmaktadır. Bilim ve okült arasında henüz tam bir uzlaşma olamasa da, meydana gelen gelişmeler ümit vericidir.

Ezoterizm ve fiziğin sentezi olarak değerlendirilebilecek bir anlayış olan 722 teorisi, Kova Burcu Çağı'nın var ettiği ileri görüş ile meydana gelen uzlaşma ortamını değerlendirmeye çalışan okültistlerce var edilmiş; kuantum mekaniği, modern fizik ve nörobilim raporlarına dayanılarak kotarılmış majikal bir metottur. Araştırma sürecinde elde edilen bilgiler majiden sonra astrolojiye de yöneltilmiş, astrolojiyi bilimsel bakış açısı ile değerlendirme süreci başlamış, ardından astrolojik kehanetlerin başarısının (astrolojinin objektif sonuçlar sunan bir yapı içermesinin) nedenselliğini bilimsel bilgilere yaslanılarak açıklama çabasını da içeriğine almıştır.

Ancak 722 teorisini var eden kişiler (Janus 722 et al.), fizik alanında kendilerini yetiştirmeye çalışmış olsalar da, önerdikleri düşüncelerde hatalar bulunabileceğinin bilincini taşıyan okültistlerdir. Buna karşın bu kitap ve sunulan teori, bilimsel bilgilerin ezoterizme monte edilmesi anlamındaki nadir çalışmalardan olması açısından önemlidir.

Kitaptaki konular kolay anlaşılır şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır. Bilime fazla yakın olmayan okuru sıkacak gereksiz detaylar elemine edilmiş, sadece teoriyi destekler nitelikteki bilgilere yer verilmiştir.

Kitabın yazılış amacı bir varsayımı tanıtmaktır. Buna karşın içerik sadece fizik (ya da bilim) sever kişilere yönelik planlanmamıştır. Ana amaç teorimizi rahat okunacak bir modelde yansıtmak kadar; içinde yaşanan gerçeklik hakkında ilginç şeyler öğrenmek isteyen kişilere hoşça vakit geçirtmektir de… Bilim, akademik açıdan ele alınmadıkça daima ilginçtir… sürükleyicidir.

Sözlerimizin –parçacık fiziği, nörobilim, kuantum mekaniği konusunda bizden daha yetkin- bilim severlere ve tüm astrologlara farklı bir yön gösteren kroki hizmeti görmesini umut eder, iyi okumalar dilerim.

Janus 722         




ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -