722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

REENKARNASYON, ÖLÜM ÖTESİ ve RÜYALAR

SORULAR ANA SAYFA | TÜM REENKARNASYON, ÖLÜM ÖTESİ ve RÜYALAR SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Farklı İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Geçmiş yaşamdaki kimlik ve bu yaşamda nasıl davranılması gerektiği hakkında -astroloji bazında- bilgi almak için Ay Düğümleri adlı yazı dizisine başvurabilirsiniz.


Reenkarnasyonun varlığı ve nedenselliği hakkında -bilim bazında- bilgi almak için Reenkarnasyon ve Kuantum adlı yazı dizisine başvurabilir;
ya da yazıyı baştan okuyablirsiniz.


31 Ocak 2018
Bu şekilde samimi olmuyorsunuz

merhaba, yasamimizda karsilastigimiz sorunlari aslinda bizim onceki yasamimizda yaptigimiz hatalarin yansimasi olarak kabul ediyorsunuz. bu sorunlarin aslinda kader falan degil ruhumuzun frekansindan kaynaklandigini soyluyorsunuz. haliyle simdiki halimize olmasa bile bundan onceki yasamimizdaki ruhumuza bir cesit suclar isnat ediyorsunuz ve bu hatalarin ruhumuzun frekansini bu dunyada negatife cevirip sorunlarimizi bir ceza olarak yorumluyorsunuz. bu sorunlarin nasil ustesinden geliriz diye sordugumuzda oncelikle ruhumuzun frekansini degistirmeyle baslamayi oneriyorsunuz ve devaminda verdiginiz derslerden bahsediyorsunuz. bu dusunce biciminizle insanin surekli olarak hatirlamadigi bir dunyadaki isledigi suclardan dolayi kendisini suclamasina sebep oluyorsunuz ve bu kisiyi kendinden nefret ettiriyorsunuz. hadi diyelim ki, nefret etmeyelim, cabalayalim cabalayalim kendimizi gelistirelim ruhumuzun frekansini pozitif yapalim; ama yorulduk biz. cabalamaktan yorulduk. derslerinizde yorgunluga iyi gelen bir ilac da var midir? yoksa dersleriniz sadece daha cozulmesi kolay sorunlari mi iceriyor? ornegin kucuklugunde tecavuze ugramis birini de icinde bulundugu kotu ruh halinden kurtarabilecek mi inanciniz? yoksa "aaa sen demek ki bundan onceki yasaminda buyuk hatalar yapmissin cezani cekiyorsun duzelme sansi olan bir insan olmasan bu dunyaya gonderilmezdin tecavuze ugradin tamam cezani cek duzeleceksin" falan mi diyorsunuz?

aslinda niyetim size yuklenmek degil. gercekten guzel seyler yaziyorsunuz ve en azindan kucuk sorunlara cok da aldiris etmemeyi sagliyorsunuz. fazlaca sey ogretiyorsunuz. ama evrensel bir dil kullanip evrensel bir inanctan bahsedip sadece tek tip sorunlarla ugrasmaniz samimiyetinize leke suruyor. bunlarla da ugrasmaniz guzel ama dunyada farkli sorunlar da var. savaslar var, aclik var; sokakta yasayan insanlar var, sevdiklerini kucuk yasta kaybetmis insanlar var. cok sey var. onlarin da yuzune "sen cok ofke dolusun boyle yapmamalisin" diyebilecek misiniz? elbette her sorunla ugrasmak zorunda da degilsiniz ama bu sekilde samimi de olmuyorsunuz. guzel guzel yaziyorsunuz, elestirip kirmak da istemiyorum ama dayanamadim. kusuruma bakmayin, iyi gunler diliyorum.

YANIT
Mesajınıza -bir şeyi atlamamak adına- satır satır yanıt vereyim:

“ruhumuza bir cesit suclar isnat ediyorsunuz"
Biz kimseyi ne suçlar, ne de “suçlar isnat ederiz”. Hata yapmak ile suç işlemek çok farklı şeylerdir.

“bu hatalarin ruhumuzun frekansini bu dunyada negatife cevirip sorunlarimizi bir ceza olarak yorumluyorsunuz.”
Tam tersi!.. Biz bu klasik reenkarnasyon anlayışını kabul etmiyoruz; çünkü özellikle ceza görecek bir eylemin yapıldığına inanmıyoruz. Yani bizlere göre suç yok, bu yüzden ceza yok. Sadece “düşünce sisteminizle, hayata bakışınızla çağırdığınızın gelişi” var.

“bu sorunlarin nasil ustesinden geliriz diye sordugumuzda oncelikle ruhumuzun frekansini degistirmeyle baslamayi oneriyorsunuz ve devaminda verdiginiz derslerden bahsediyorsunuz.”
Bu sözlerden ticari bir kaygım olduğuna inandığınızı görüyorum. Eğer haklı olsanız her gün bildiklerimi bu uzunlukta yazmam; kısa ve ticari yanıtlar veririm.

“bu dusunce biciminizle insanin surekli olarak hatirlamadigi bir dunyadaki isledigi suclardan dolayi kendisini suclamasina sebep oluyorsunuz ve bu kisiyi kendinden nefret ettiriyorsunuz.”
Suçlamaya inanmadığımızı yukarıda belirttim. Bu sadece sözlerimizi kendi temel düşünce kalıplarınızın yönlendirmesi ile okumanız sonucu vardığınız bir karar olabilir.

Vurgulamak istediğim asıl nokta ise şu: Kendini suçlamak, hele ki kendine yaptığı bir hata yüzünden nefret duymak, bütünü ile negatif enerji yönlendirmesidir. Pozitif insan, hatalı olduğuna inanıyorsa ASLA kendini suçlamaz; hatasından arınmak için SOĞUKKANLILIKLA çözüm arar; bulunca da aklını başına toplar, aşma gayretine girer. Suçlama ve nefret ise Şeytan’ın -o hatadan çıkış olmasın diye- insana taktığı prangadır. Bu yüzden negatif enerjiden korunmak isteyen kişi ilk adımda bu hislerini sıfırlamaya çalışmalıdır.

“yorulduk biz. cabalamaktan yorulduk.”
İçinde olduğunuz karabasanı hissediyorum. Bu acıları ve duyguları bilmeyen, tanımayan, anlayış gösteremeyecek biri değilim. Öncelikle sizi çok çok iyi anladığıma inanın.

İkinci olarak yorulmak olağan. Her sporcu yorulur, sakatlanır. Yorgunluk, antrenman yaptığının delilidir. Bu yüzden arada bunalmak doğru yolda olduğunun kanıtı bile sayılabilir. “Ölüm” ya da “bitişler” olarak çok hatalı şekilde olumsuz şeyler biçiminde algılanan “döngü”, bizleri bu olumsuz süreçten çıkartmak adına vardır. Döngü yüzünden mutlu olmak da kaçınılmaz bir durumdur, gün gelince başarmak da...

“ornegin kucuklugunde tecavuze ugramis birini de icinde bulundugu kotu ruh halinden kurtarabilecek mi inanciniz? yoksa "aaa sen demek ki bundan onceki yasaminda buyuk hatalar yapmissin cezani cekiyorsun duzelme sansi olan bir insan olmasan bu dunyaya gonderilmezdin tecavuze ugradin tamam cezani cek duzeleceksin" falan mi diyorsunuz?”
Biz kimse ile ne bu jargonda, ne de bu acımasızlıkta konuşuruz. Zaten bu sözlerin içeriğindeki düşünceye inanmıyoruz. Herkesin başına çocukken, yetişkinken terslikler gelebilir. Beni dikkatle okusanız bu mekanizmanın bir fizik kurala benzetilebilecek otomatiklikte geliştiğini, eli yıldırımlı tanıların suçlar cezalar “isnat etmediğini” defalarca anlattığımı fark edersiniz. Yüzleşilen dert, SADECE ataerkil düşünce kalıpları ile olaya yaklaşMAMAKLA aşılır. Şansızlıkların yıkım olduğu bilgisi sadece ataerki ezberlettiği için kabul edilen bir yaklaşımdır. Aslında her insan tersliklerin içeriğinde ciddi oranda bilgi taşıdığını bilir.

Farklı düşünmeyi öğrenmeye çalışmaktan başka yapılacak şey ne yazık ki yok. Pozitif enerji eğitiminin danışmanlık safhasında, yaşanan olaylar bazında bu hatalı düşünce kalıplarını göstermeye çalışıyor ve farklı davranışlar öneriyoruz. Uygulamak öğrencinin tasarrufunda...

“ farkli sorunlar da var. savaslar var, aclik var; sokakta yasayan insanlar var, sevdiklerini kucuk yasta kaybetmis insanlar var. cok sey var.”
Bu olaylara fazla “takılmak” ormana bakmaktan kendi ağacına bakmayı unutmak anlamına gelir. Evin önündeki çöplerle ilgili ünlü Alman atasözünün biraz değiştirelim: “Öncelikli olarak kendi ağacınızı sulayıp korumayı hedeflerseniz orman kurtulur.” Her insanın ana, başlıca, ilk hedefi KENDİ beyin elektriğini düzeltmek olmalıdır. Kendi beyninde pozitif enerji yaratamayan kişilerin -negatif enerji ürünü- diğer sorunlara yararı değil, zararı olur; çünkü böylece negativite katlanır. Kişi ancak kendini kurtardıktan sonra diğerlerine yardım edebilir. Uçak kazalarına karşı verilen eğitimlerde ilk olarak kendi oksijeninizi temin etmeniz, sonra yanınızdaki yolcunun yardımına koşmanız gerektiği öğretilir.

“onlarin da yuzune "sen cok ofke dolusun boyle yapmamalisin" diyebilecek misiniz?”
Evet, bunu söyleyeceğim.

“kusuruma bakmayin, iyi gunler diliyorum.”
Biz ne kusura bakar, ne suçlar, ne kınar, ne ayıplarız. Mesajınızı okuyunca hissettiğim tek duygu “yardım edememekten doğan ince bir sızı, elem”.

Son olarak, iki noktanın altını çizeyim:
- Herkes iyi niyetle yararlı olduğunu düşündüğünü ortaya döküp ilerlemelidir. Düşüncelere inandırmak için baskı yapmaktan, “benim bildiğim tek doğrudur” demekten farklı bir yoldur bu.
- İnsanlar -tıpkı hayvanlar gibi- kendine neyin iyi geleceğini rahat bırakılırlarsa bilirler. Sözlerimiz sizde ters tepki yaratıyorsa farklı bir yanıtımda önerdiğim gibi bizi okumazsınız, olur biter.

Alıntı da yapayım:
Sulh-u selah içinde yaşamak adına ortak olarak yapılması gereken ise,
- kendine ters yönlü olan, yüzleşince elem/tedirginlik/kasvet/gerginlik/kızgınlık yaratacak sitelere, makalelere itibar etmemek;
- herkese var olma hakkını teslim ettikten sonra kendi bildiği, kendine iyi gelen, ruhuna keyif ve rahatlık verecek yaşam modelinde kalmaya özen göstermektir.

Satır aralarındaki gönül okşayıcı sözleriniz için teşekkür ederim. Ve de unutmayın: İnsan dehlizde ilerken en çok yolun ilk başındaki ve en sonundaki daracık geçitten geçerken bunalır. Her nedense en zor kısım -paraşütle atlandığındaki gibi- daima yolun başı ve sonudur.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -