722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

ÖZEL İLİŞKİLER

SORULAR ANA SAYFA | TÜM ÖZEL İLİŞKİLER SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Çeşitli İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

22 Temmuz 2020
İlişkilerde yaş farkı

Merhaba sevgili Janus; Iyi ve sihhatli olmani dileyerek bir sey danisacagim :) Sitede paylastigin burç yorumlarindan insan iliskilerimde yararlaniyorum. Yolumu aydinlatiyor :D Bir yerde hata yaptim sanirim. Boga burcu deger verdigim bir erkek var. Eros burcunda yengeç çikti. Tricklerini uyguluyorum. Boga burcu genellikle mutfak asigi olarak tanimlaniyor. Adam beni midesini çok önemseyen biri olarak tanidi ahaha yine mi miden diyor laf arasinda :)) Nasil düzeltecegim yahu? Iliskilerde yas farki hakkindaki fikirlerinizi çok merak ediyorum.

YANIT

Astrolojiyi ilişkilerde belirleyici olarak benimsemek çok sağlıklı sonuçlar yaratmayacak olabilir. Sitemizin Astroloji linkinin “Tüyolar” bölümünde “Önemli Hatırlatma” başlığı altında aktardığımız gibi, paylaşılan bilgilerin kesinliği, kişisel harita verileri ile doğrulanmakla elde edilebilir.

Yaş farkının -ilişkilere paganist açıdan bakılacak olursa- bir sorun teşkil edeceğini sanmak fazlaca doğru değildir; çünkü pagan dünyada eşleşme kavramına olağan (yaygın) kültürün kurallarından farklı yaklaşım vardır.

Olağan ortamlarda ilişkiler, özellikle kadınlar açısından, en başından başlayarak “sonuca” gitmeye planlıdır. Bir diğer deyişle -kural olmasa da- genelde kadınların salt “gönüllerini hoş etmek” adına ilişki kurmaları yaygın şekilde izlenmez. Kadınlar -doğal “bütünleşmeye” odaklı yapılarını kullanan ataerki etkisi ile- kalıcı ilişkilere yönelmişlerdir.

Oysa yaş farkı, beraberinde bakış açısı farklılığını getirir ve bu farklılık –ilişki uzun vade temelli kurulmuş olursa- ciddi sorunlar yaratabilir: İlişkileri kalıcılığa taşıyan “benzeşme”dir. Seks zamanla ilişkiye yön verici gücünü yitirdiğinde (ilişki olağan/güncel olaylardan etkilenmeye başladığında) yaşama benzer olmayan, hatta zıt yönlü pencerelerden bakan kişiler arasında sorunlar başgösterebilir.

Kadınların bazılarının kendilerinden yaşça büyük erkekleri etkileyici buldukları doğrudur. Bu yaklaşımın gerisinde, yaşla kazanılan bir çeşit olgunluğun erkeği daha gözetici, koruyucu, anlayışlı ve güvenilir (özetle pozitif) yapması vardır. Yıllar boyu yüzleşilen olaylar insanlar üzerinde farklı ve değerli değişimler yaparlar. Bu öğrenmeye dayalı değişim, bir evrim kuralıdır; “zaman sadece armutları olgunlaştırır” benzeri küçümseyici sözler gerçeği yansıtmazlar.

Ancak evrende değişmeyecek bir yapı vardır; o da güvenlik sağlayan her şeyin özgürlüğü kısıtladığıdır. Güvenlik veren şeyler, talep edilen güvenliği sağlamak adına “geride tutan” kurallar getirmek zorundadırlar. Kuralların uygulanır olması, yani güvenliği var edilebilmeleri içinse gereken faktör otoritedir. Otorite yoksa güvenlik genelde sözde kalır... çünkü insan bilinci temel yapısı gereği geride kalmaya değil, ileri gitmeye (evrime) programlıdır. İlişkilerde kadınlardan yaşça büyük erkekler kadınların bazı beklentilerini gençlere oranla daha fazla doyurabilecek olsalar da, diğer yandan (eğer şirin baba konumunda değillerse, erkeksi kimliklerini yitirmemişlerse) özgürlükleri kısıtlayıcı ve otoriter (en azından belirleyici) taraf olacakları da varsayılabilir.

Bu durum ise eşitlik, özgürlük benzeri özellikler ile idealize edilen anaerkil ilişkilere uygun değildir.

Farklı bir noktaya atlayayım:

Kişilerin kendilerinden “arada yaş farklı var” denecek kadar genç ya da yaşlı biri ile ilişki kurabilmeleri, onların “yaygın moral değerler” sınırlarını zorlayan karakterlerine delil olabilir. Olağana uymayabilen kişiler evlilik benzeri yazılmamış kurallar (örneğin seçmediği kişilerle aile ortamına girip uzun seneler böyle yaşamak) ve yasalarla sınırları çizilmiş ilişkilerde fazla başarılı olmayabilirler.

Bu iki handikaptan söz ettikten sonra -yaş farkı toplumumuzda genelde erkeğin kadından yaşlı olması şeklinde görüldüğü için- soruyu şimdi de bu açıdan ele alalım:

Kazaen yani (hasb-el kader) değil, sürekli kendinden genç hanımlarla ilişki kuran erkekler ise bence çapkın -yani kadın sever- (“kadın” adlı gerçeği sever) değil, “gençlik” adlı kavramı sever olabilirler; çünkü kadın sadece gençken değil, her yaşta dişidir… yani seks yüklüdür! Bu dişilik ortalama olarak 12 yaşında başlar, 65-68e dek sürer. (Paganizmde ve Müslümanlıkta evlilik -yani aslında cinsellik- yaşı, çağdaş toplumumuza uymayacak kadar düşüktür.) Kadın dünya üzerinde “azgınlık” dönemi olmayan, her an ilişkiye hazır tek dişi türüdür.

[Sosyal medyada “kadınların isteksiz” olduğu konusundaki iddialar acınacak kadar gülünçtür (traji-komiktir). Kadın “baştan çıkarıcı taraf” olduğu için ataerkil dinlerde lanetlenir. Asıl lanetlenmek istenen tabidir ki cinselliktir. Cinselliğe (dikkat buyurun, boşalmaya değil, anaerkil cinselliğe, yani SADECE karşılıklı tatmine, alıp/verme dengesine) bağlı cins kadındır.

Bu kadar ayıp/yasak/namus/iyi muz baskısı ile Hamurabi kanunlarından beri diri diri gömülmeye çalışılan kadınlardaki “cinsellik tetikleme yapısı” hala yok edilememiştir.

Örtülü oldukları halde eşarplarının üstüne gözlükler takan, eşarplarını yüksek “hotozlar”a çeviren, makyaj yapan, tesettür altında olsalar da dar pantalonlar diyen hanımları sakın küçümsemeyin. Onlar, bazı erkekler tarafından zorla itildikleri ortamlara boyun eğmeyip militan olmayı seçmiş casuslar, ya da direniş örgütleri üyeleridir.

İslamî hicabı -ki yerine göre çok da gerekli olabilir- (öyle değil mi Min?) kendi özgür iradeleri ile seçen hanımların yanlarında ve destekçileri olduğumu ekleyeyim.]

Bir erkeğin sadece genç kadınlarda bu enerjiyi görebilmesinin yegane anlamı, onun bakışındaki sığlık, yani vizyonsuzluktur. Anılan vizyonsuzluğun nedenleri ise iyi araştırılmalıdır; işin altından hoşa gitmeyecek nitelikler çıkacak olabilir.

Hoşa gitmeyecek niteliklere iki örnek vereyim:

1- Cinsellikte sadece gençleri çekici bulmak “taze olan lezzetlidir” mantığı ile açıklanamaz; çünkü bu sözlerin gerisinde kadını tüketilecek bir meyve olarak görmek vardır. Eş deyişle kadın taze iken -sadece karın doyurma, beslenme, sağlıklı kalma (hayatta uzun kalma) aracı olarak görülüyorsa- değerlidir. (Genç olanın hastalanma olasılığının düşüklüğünün yönlendirici olması ise sinesinde ciddi ölçüde bencillik içeriyor olabilir.)

2- Bir diğer hoşa gitmez gerçek erkeğin gençlik çağlarında takılı kalmış olasıdır. Bu kimseler - kendileri yaşlı oldukları için- en başta kendilerini sevmeyen tiplerdir. Genelde amaçları yitirdikleri ve yitirdikleri için acı çektikleri gençliği bir diğerinden temin etmektir.

Bu yaklaşımların seks denen büyülü tamlaştırıcı ortamlı yaratacağı hayli tartışmalıdır.

[Merak eden olabilir diye eklemeden geçmeyeyim: Çok eşlilik ortamında uyuşabildiğim herkes ile birlikte olabilecek biriyim… ama genelde genç hanımların beni farklı şekilde etkilediklerini söylemem mümkün değildir. Çok yaşlı bazı hanımlarla olumlu yönde iz bırakan ilişkilerim olmuştur. Onlara unutmaya yüz tuttukları bazı şeyleri (makyaj, bakım, süslenme vb.) geri kazandırdığımı övünçle belirtmek isterim.

Bu sözleri kendi reklamımı yapmak adına değil, beni okuyan, beni kendilerine yakın gören gençlere bir mesaj vermek adına yazdım: BAZI erkeklerin gömdüğü hanımları o mahzenlerden çıkaracak olanlar da erkeklerdir.]

Toparlayalım: Seksi, kalıcı birlikteliklere götüren bir ilk adım olarak algılaMAYAN; farklı duygular yaşandığı ölçüde eğlenceli gören; ilişkileri sadece geçici bir serüven gibi yaşayabilen kimseler için yaş farklına dayalı ilişkiler arada tadılacak farklı lezzetlerdir. Ancak yaş farkı, ilişkilerde kalıcılık arama niyeti ile yola çıkan kişilere beklenen mutluluk ve dinginlik ortamını sağlayamayabilir.

Ama ne denirse denilsin, bu dünya mucizeler dünyasıdır! Eski bir dizi filmde (Stingray) söylendiği gibi “24 saatte her şey olabilir”. (Gerçekten de 24 nano-saniyede her değişiklik yaratılabilir!) İnanç, iyi niyet, kararlılık, pozitif bakış varsa çizgi/olağan/akıldışı pek çok ortamda rahatlık ve keyif elde edilebilir.

Bana inanmadınız mı? Hemen bir somut örnek vereyim: Öz babam, kendinden çok, ama çok genç bir hanımla üçüncü evliliğini yapmış, çevreden gelen tüm dışlama ve ayıplamalara karşın direnmiş, ölümüne dek başarılı bir evlilik yürütmüş, 70li yaşlarda baba olmuştur. Yaşıtım ve hala hayatta olan üvey annemi çok sevdiğimi ekleyeyim (en yakın arkadaşlarımdan biridir). Üvey annem, ben ve babam nasıl gezer, nasıl eğlenir, ne kadar coşardık… Hiç görmemiş olsam da (doğrusu; kendi uçukluğum, yaramazlığım yüzünden sadece çok küçükken 1-2 kez görmüş olsam da) sevgi duyduğum; artık biraz geç kaldığımı bilsem de, bir fırsat bulsam tanımak istediğim, torunum yaşında bir de üvey kardeşim var. :)


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -