“bu sorulari yanitlamaktan sikilmiyor musunuz?”
Hiç! Bu soruları yanıtlamazsam sıkılıyorum. :) Abarttım tabi ki; ancak sözlerimde gerçekten pay da var. Sosyal yanım korkarım ki acınacak kadar zayıftır. Ben ya seks, ya da çalışma ortamındayımdır. Başka da bir şeyden anlamayan, dar kafalı bir dengesizim. (Evet, bu bir itiraf. Bu hatalarımdan arınabilsem, bu gün yaşadığımdan misli ile güzel bir hayatım olurdu.) Birilerine bir şeyler öğretmek, şahane bir cinsellik ortamı kadar bana keyif verir.

Aslında benim vermek istediğim yanıtlar (yani gelmesini istediğim sorular) özel ilişkiler ve bizim majikal sistem hakkında… ama gelen sorular, site ziyaretçilerinin genel psikolojik portresinin (beyin yapısının) kanıtı. Bu yüzden hakaret içermedikçe (tüm dürüstlüğümle söylüyorum, bu güne dek, yani dört+ yıl içinde, sadece ÜÇ hakaret içeren mesaj aldık) ve bildiğim konuda ise, HER soruyu severek yanıtlıyorum.

Peki neden öyleyim? Yani neden bu kadar zaman ayırıyorum bu işe? Anımsayın ki ayrıca benden danışmanlık alan ve her gün sorularını yanıtladığım öğrencilerim var. Bunların ötesinde zaman ve beyin gücü vermemi gerektiren kendi araştırmalarım ve majikal çalışmalarım var. Peki neden -bir anlamda- ücretsiz danışmanlığa bu kadar zaman ayırıyorum?

Yanıt: Bilmiyorum.

Bildiğim tek şey, belli konularda bilgi aktarmada kendime hakim olamadığım.

Çocukluğumdan beri (örneğin bizim ünlü bir saatlik aile kahvaltılarında:) herkese bir şeyler anlatmaya (öğrendiklerimi aktarmaya) çalışırdım ve bu anlattıklarım genelde bu gün bu sitede yanıtladığım soruların konularına benzer konulardı. Bu yaşıma dek sosyal ortamlarda havadan sudan konuşmayı (ki, bizim inançta kutsaldır) neredeyse HİÇ becermedim. Ben ya bir şeyler öğreniyor/öğretiyorumdur; ya da seks ortamındayımdır.

BU -bizim inançta doğru olmayan- yapının nedeni genetik kodlamam olabilir; çünkü anne tarafım, (dedem, anneannem, büyük dayım, annem, teyzem) hep eğitmen. Ayrıca dedem spiritüalist, büyük dayım (dedemin erkek kardeşi) majisyendi. Babam ise -eskinin “assolistleri” ile- ilişki yaşamış bir salon adamı… Annemin kaybı sonrasında kendinden 36 yaş küçük bir hanım ile evlenip çocuk yapan bir Don Juan. Bu karma bende yukarıda itiraf ettiğim yapıyı var etmiş olabilir.

“hic sorularla alay ettiginiz "ay yeter yeter anlattim anlattim anlayin artik bu ne cehalet" :D dediginiz olmuyor mu?”
Hiç, ama hiç… :) Benzer soruların nedeni siteye yeni girmiş (yani önceki soruları inceleme fırsatı olmamış) bir ziyaretçi olabilir. Diğer soruları okumayı canı istememiş olabilir. Sorusunun yanıtı diğer sorulardan almış olsa bile doğrudan benimle iletişime girmek istemiş olabilir. Bence bunların hepsi de doğru ve güzel yaklaşımlardır.

İnsanların seçimlerini kolaylıkla kabullensem de, aslında ben hiç de hoşgörülü biri değilimdir. Şöyle düzelteyim cümlemi: Ben sadece fazla aldırmadığım, ya da bana yakın olmayan (reel yaşamımda yer almayan) kişilere ciddi ölçüde (bana inanın, genelin çok üzerinde) anlayışlı, hoşgörülüyümdür. Bu yeteneği zaman içinde, sizlere aktarmaya çalıştığım yöntemlerle elde ettim. Ama hala da bana yakın kişilere, benimsediğim insanlara ve öğrencilerime karşı tam bir zebellah biriyim (bu lafı da yeni uydurdum). Öğrencilerimi en küçük bir hatada silme huyum vardır. Sanal ortamdaki öğrencilerim bir gün bir mesaj alırlar ve e-postalarının artık bana ulaştırılmayacağını öğreniverirler. Reeldekiler ise daha şanssızdır; çünkü onlarla kontağı bir anda keser, yanımdan uzaklaştırırım. Ve bu davranışların iyi (hayırlı) şeyler olmadıklarını (bilakis, bana zarar verici huylar olduklarını) tabi ki çok iyi biliyorum.

Ancak şu da var: Onlara normalin çok üzerinde (ve yardıma gerek duyduğunu düşündüğüm dar gelirli nicesine ücretsiz olarak) zaman ve emek vermişimdir. Bu yüzden aslında sadece verdiklerimin karşılığını -uyum yapma yeteneğimi sıfırlayarak- almaya davranmaktayımdır.

Şimdi bir de işin fîraklı yanından söz edelim, yani sorunuzdaki bir noktaya paralel görüş bildireyim: Bizler gerçek anlamı ile idealistiz ama burası ticari yanı da olan bir site… çünkü su ve yiyecek almak, barınmak, örtünmek (giyinmek) için paraya ihtiyaç duyuyoruz ve başka gelirimiz yok. (Amacımız salt para kazanmak olsa Tarot açmak, göz okuma yapmak, astrolojik harita çıkartmak benzeri eylemelerle bu günkü gelirimizi üçe katlayabiliriz. Sosyal medyaya eğitimlerimiz hakkında ilan verebiliriz. Ama bu konular bizim ekolde ters olduğu için yapılmamaktadır.) Ama hala da sitenin hitleri (ziyaretçi sayı ve yapıları) önemli; onları sürekli kontrol ediyoruz. Hitler iyi yorumlanırsa bir çeşit kehanet gibidirler. Size “ne yaparsanız ne oluyor”u ve ne yapmanız gerektiğini söylerler. Söz ettiğiniz sorular peş peşe gelince (yani benzer sorular kümülatif olarak yanıtlanınca) hitler birden inişe geçiyor. Bu da can sıkıyor tabi ki. :)

Bana düşen ise ilginç ve site izleyenlerinin ilgisini arttıracak sorular gelmesini ummak sadece… Başka ne yapabilirim ki?

Durun ya! Maji yapabilirim! Bakın, hiç aklıma gelmemişti bu seçenek! “Siteye ilginç sorular gelsin” konulu majikal çalışma yapmayı saçma bulanlar varsa hemen ekleyeyim: Maji aslında bu konular için yapılır, başkalarının hayatına müdahil olmak için değil. Madem ki Sorular sayfasına ilginç soruların gelmesi beni mutlu edecektir, o zaman bu konuda çalışma yapılmasında hiçbir sakınca yoktur.

[Altından -eskilikten- su akıtan buzdolabımın sakin olması :), sisteme format atmak gözümüze ölüm göründüğü için bu yola girmeden sistemin düzgün çalışması, internet bağlantısındaki sorunların sona ermesi, kaybolan kargomun güvenle elime geçmesi için majikal çalışmalar yapmışlığım vardır.]

Efendim?

“Neden ‘ilginç soru gelsin’ yerine ‘zengin olayım’ diye majikal çalışma yaparak olayı basitleştirmiyorsunuz?” mu diyorsunuz?

Yanıt basit: O zaman başarılı olup olmadığımızı, insanlara ulaşıp ulaşamadığımızı, doğru yolda bulunup bulunmadığımızı, evrimde ilerleyip ilerleyemediğimiz, cennete yakın sayılıp sayılamayacağımızı anlayamayız ki? Ayrıca inancımıza göre, eğer PE üretebiliyorsak, bize özel yapıda (yani bizi en mutlu edecek miktarda) gelirimiz zaten olacaktır.

Bazı konularda gerçek beyaz adepteler asla maji yapmazlar. Zaten bunu yapmanın (yani hatalı konularca çalışma yapmanın) kendi bacağına kurşun sıkmak olduğunu bildikleri için adept olmuşlardır.

Keyifli içerikli sorunuz için teşekkürler… işte bu soru bence ilginç sorulardan biri olacak ve -eğer varsa- tekdüzeliği bozacak.

Yine bekleriz efendim… :)