722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

JANUS

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM JANUS HAKKINDAKİ SORULAR
17 Mayıs 2019
fizik muhendisligi egitimi aldinizmi ???

degerli insan janus verdigin bilgiler ve hayat tecrüben bizi kendine yani kendi adima bizi bagimli yapti, bilhassa fizik bilimine kuantum fizigine olan hakimiyetin biraz özel olacak ama fizik muhendisligi egitimi aldinizmi ???.

YANIT

Ben üniversitede (çok seçkin bir üniversitede) bambaşka (fen puanı ile kazanılan) bir eğitim aldım ve bu alan parasal açıdan çok kazançlı olduğu halde tek bir gün bu konuda iş aramadım, çalışmadım; çünkü ailemin zorlaması ile okumuştum... ama hemen sonra evden kaçtım (cidden :). Aç kaldım, aklınıza gelecek/gelmeyecek nice iş yaptım, iki kez çöpten yemek yedim (hiçbir şey olmadı, ishal bile olmadım), yine o alanda çalışmadım. Aç kalmak, kilo vermek için perhiz yapmaya da, oruç tutmaya da benzemez. Temelinde ölüm korkusu yatar. Sabah uyandığınızda açsınızdır, ama bundan çok o gün yemek yiyemeyeceğiniz ihtimali sizi çökertir; çünkü asıl korktuğunuz -fark etmeseniz de- ölmektir. Uzun yıllar, bir çok insanın dayanamayacağı şartlarda yaşadım. Zordu tabii ki, ama bir şekilde de kendimdim, yani farklı bir rahatlığım vardı. Çok iyi koşullarda yaşasam bu rahatlığa sahip olamayacağımın bilincindeydim. Her şey kendisi ise mükemmeldir.

Lise eğitiminde tek bir kez bütünlemeye kaldım, o da fizik dersi idi. Fiziği hiçbir zaman sevmedim, hala da standart fizikten hiç mi hiç hoşlanmam. Bilim adamları hoş görsünler: Laf arasında hep Newton’a, Einstein’a “laf sokarım” :). Kuantum fiziği ise bambaşka bir alemdir. Kuantum fiziğin öğrenmeye başlayan her insan pozitif bilim denilen kaskatı şey ile iteklendiği yıllarla acımaya başlar ve içinden “Yav, ben böyle şeyler olduğunu hep hissettim, ama diyemedim, ben neymişim be abi” öz-konferanslarına başlar. Aydınlanma diye “kakalanan” şeyler insanları yüzyıllarca doğanın gerçek yapısından uzak tutmuş, kuantum mekaniğinin daha önce ortaya çıkmasına engel olmuştur. 1920lerde bile Einstein, Bohr’un önünü kesmek adına az uğraşmamıştır. Bir çok kuantum konusu (örneğin "ölçüm, dalga fonksiyonunu çöktürür" gerçeği ve non-lochality) bu hazret tarafından bir anlamda lanetlenmiştir. Ama sonunda daima kuantumcular kazanmıştır.

Ben ise sadece sevdiği işi yapan, bildiğinden başkasını yapamayan, sevdiği işi yapabilmek adına bedeller ödemeyi göze almış biriyim. Eğer bu işten (yani millete akıl satmaktan ve bildiklerimi aktarmaktan) para kazandığım halde, bu sayfalarda aynı işi “ücretsiz” yapıyorsam, bunun yegane nedeni yaptığım işi sevmem, yaparken zevk almamdır.

Kendimden söz etmiyorum, genelde, insanları mutlu edecek şeyler üretmeyi en çok sevdiği işi yapan/üreten insanlar becerirler. Sevdiği işi yapanlar sürekli PE celp ettikleri için işleri diğer kişilere oranla daha bir iyi gider.

Peki bu adamlar bir Birgadoon’da mı yaşarlar? Hayır! Onlar da döngüdedirler, onlar da Fall sezonda yeniden okula döner, yeni dersler ile yüzleşirler; yani zorlanma süreci onlar için de başlar. Fark o ki, onlar dersleri daha istekle çalışır, sınavları daha bir kolay verirler. Ardından gelen yaz tatilleri de pek keyifli coğrafyalarda (bir elde Mai-tai, bir gözde deniz ve mehtap manzarası, diğer gözde tanga modelleri ortamı) geçer. ;-)

Tüm gönül alıcı sözleriniz, ama en çok da “kuantum fizigine olan hakimiyetin” sözünüz beni mutlu etti, çok teşekkür ederim; yine de hemen ekleyeyim: Kuantum mekaniğinden pek de birşey anladığımı sanmıyorum! Kuantum mekaniği alanında en saygın ve her ikisi de Nobel ödüllü isimlerden olan Richard Feynman ve Niels Bohr (Bohr, -yukarıda söz ettiğim- “Ölçüm gerçekliği meydana getirir” şeklinde isimlendirilebilecek olan Kopenhag Modeli’nin mimarıdır ve bu modelin doğruluğu Çift Yarık Deneyi ile kanıtlanmıştır) ortak olarak -mealen- şöyle derler: “Kuantum Mekaniğini anladığını söyleyen kişi aslında hiç bir şey anlamamıştır.” Bu yüzden “evet, bayağı çözdük bu işi” desem olmayacak. Anlamış olmak için anlamadık demek gerek kuantum dünyasında.:D Burası belirsizlikler ortamı. "Her an, her şey olabilir" ortamı. Bilim adamlarının ana kurallarının tersine: "Yoktan var olan, vardan yok olan şeylerin ortamı". Kuralsızlık, kesinsizlik, yani köşesizlik ortamı. Bir dalga olarak "akma" ortamı. Bu yüzden standart bilime tamı-tamına ters bir dünya... ve de standart bilimin icra-i sanat ettiği dünyayı yapan dünya!

Bu alana girdiğimizde bizim majikal kafa yapımıza, çok ters bir yere (bilime) doğru yola çıktığımızı biliyorduk. Yılmadık. Bilgi, elde edilmesi güç bir iştir. Ancak daha da zorlu iş, onu kullanmayı bilmektir. Elektriği -dikkatli olmayınca insanı çarpıyor diye- yasaklamak çok yanlış bir iştir. Yine de hep yapılmıştır benzer yasaklamalar. Pozitif bilim dünyasında ise -yukarıda anlattığım gibi- dışlamalar, set çekmeye çabalamalar şeklinde tezahür etmiştir (hala da tam gaz sürmektedir). Ama bilgi yasaklanmış olsa da, bazı beyinler laf dinlemez, bilgiyi yine de kovalar… ve sonunda elde ederler. İşte tehlikeli elektriği insan yaşamını kolaylaştıran en hayırlı şeye döndüren bu laf anlamaz adamlardır.

Bilmem bu sözleri bazı majisyenlere de uygulamalı mıyız? ;-)

Beni mutlu ettiğiniz için bir kez daha teşekkür ederim.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -