722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Majikal Eğitim Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

EZOTERİZM

SORULAR ANA SAYFA | TÜM EZOTERİZM SORULARI

Maji | Pozitif/Negatif Enerji | Kuantum ve Bilim | Ezoterizm | Ruhsal Sorunlar | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi/Rüyalar | Astroloji | Fal/Tarot
Müslümanlık | Çeşitli İnançlar | Yaşam ve İlişkiler | Özel İlişkiler | Janus

SON EKLENEN SORU        |        TÜM SORULAR        |        JANUS'A SORUNUZU İLETİN!        |        ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

10 Ağustos 2020
Kurban kesmenin ezoterik anlami...

Kurban kesmenin okült/ezoterik açidan anlami nedir, karmik yaptirimi var midir? Vaktiniz oldugunda bu konuda epey kapsamli ve detayli bir yanit vermenizi bekleyecegim sayin Janus.

Simdiden tesekkürler.

YANIT

İlk adımda standart ezoterik görüşü paylaşalım: "Kan akışı (özellikle kanın, bir canlının gırtlağının kesilmesi ile gerçekleştirilen akışı) önemli ölçüde enerji fışkırmasına neden olur. Zayıf ve güçsüz bir imajinasyon tekniği olan "niyet" ile bile bu enerji yönlendirilebilir."

Kurban olayının nedenselliği Bülent Kısa ile hiç anlaşamadığımız bir konudur. Kendisi bir okültist olarak kanın değerine ve klasik söylemdeki “kan akarken çıkan enerji”ye inanırdı. Müslümanlık tanrısından, pagan tanrılara dek, tüm tanrı figürlerinin “beslenmek” adına kurban istediklerine, güçlenmek adına kan akışı ile ortaya çıkan enerjiye gerek duyduklarına inandığını açıkça söylerdi.

Mitolojilerde onun düşüncelerini doğrulayan bazı bilgilere rastlamak olasıdır:

Yunan mitolojisinde (ve diğer birçok inançta) yüzlük kurban (hekatomb) geleneği bulunur. Örneğin İlliada’da Achilleus, zafer adına Apollo’ya yüzlük kurbanlar kestirir.

Homeros - İlliada I. kitap 65
Gelin bir biliciye soralım, o söylesin Apollo'nun bu büyük öfkesi neden? Adak mı yakmadık, 100'lük kurbanlar mı kesmedik?

Sümer mitolojisinde Tufan’dan kurtulan Kral Zuisudra, Utu’ya teşekkür babında kurban keser.

Tevrat’ta Tufan’dan kurtulan Nuh, Yahveh’e kurban verir.

Yaratılış 8
20 Nuh RAB'be bir sunak yaptı. Orada bütün temiz sayılan hayvanlarla kuşlardan yakmalık sunular sundu.
21 Güzel kokudan hoşnut olan RAB içinden şöyle dedi: “İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim.

[Tevrat'ın Türkçe çevirisinde -her nedense- özgün ad olan Yahveh kullanılmaz, yerine Rab adı kullanılır.

Yahveh'in kurban etlerinin yenmesini yasakladığı, bunların yakılmasını istediği ve bu kokuyu sevdiği hakkında Müslümanlık, Paganizm ve Kurban Geleneği başlıklı yanıtımı okuyabilirsiniz.]

Bilindiği gibi Tevrat'ta Yahveh, hayvan kanı dökmeden tahıl kurban eden Kaabil’in kurbanını ret eder. Kanlı kurban getiren Habil'i ise kutsar.

Kabil kimdir? Söylendiği kadar bet bir herif midir? :) (Bu konuda bilgi edinmek adına Kaabil ve Müzisyen Soyu adlı yazımı okuyabilirsiniz.)

Bazı çevrelerde Müslümanlığın suçlanmasına neden olan kurban olayı, aslında İslam öncesi Arap ülkeleri paganizminde de yer alır. Kurbanlar pagan tanrıların emanasyonlarına (putlara) kesilmektedir.

al-Khalbi, Book of Idols
“El-Uzza'nın idolu el-Bustin'in 9 mil ötesinde, Nakhlat al-Sha'miyah vadisinde Hurad adlı yerdeydi. Buraya Zalim’in bir ev yapmış olduğu evde insanlar orakl ile kehanetler alırlardı. Tüm Araplar çocuklarına Abd-al-'Uzza adını vermeyi sevseler de, genelde bu isim Kureyş'lilerde yaygındı; çünkü Uzza Kureyş'lilerin en yüce idolüydü. Onu ziyarete giderler, ona hediyeler sunarlar ve kurban yoluyla onun yardımını isterlerdi.

Oysa Hacc 22 ve 36’da kurbanın kurban kesenin (etlerin bir kısmını yemesine izin verilerek), “fakiri doyurmak” amacı ile kesildiği söylenmektedir. Kişisel görüşüm Müslümanlığın kurban olayının rafine ettiği (yani zaten öldürülmekte olan hayvanların hayırlı bir amaç için kullanmaya yönlendirdiği) yönündedir. Özetle, paganizmde de kurban vardır… ama etlerin muhtaç olanlara dağıtılması gibi bir gereklilik inançta yer almamaktadır.

Mitolojilerde, tanrıların kurban kesilmesini bir çeşit güç sahibi olmak adına istediklerini açıklayan yerler de vardır.

Gılgamış destanı XI
160 Tanrılar bu kokunun hazzını aldı,
tanrılar tatlı kokuyu kokladı,
ve kurbanın üzerine sinekler gibi üşüştüler.

Hitit Song Of Ullikummi’de de benzer bir söylem yer alır:

Hesiodos, Eseri ve Kaynakları - Selahaddin Eyuboğlu, Azra Erhat, s. 69
(Ea konuşuyor) Niçin yok edecekmişiz (insanlığı?) İnsanlar kurban kesmiyorlar mı tanrılara? İnsanları yok ederseniz kimse kalmaz tanrılara adak adayacak, (…)

Benzer düşünceler birçok araştırmacı tarafından savunulur.

Magic, An Occult Primer, David Conway s.123
Kurban, daima bir enerji deposudur, bu nedenle kan dökülürken büyük bir güç serbest kalır. Bu güç, özellikle materyalizasyon (maddeötesinden, madde alemine geçiş) için elverişlidir.

Ve Kısa’nın sözlerine yer verelim:

Bilinmeyen Yönleriyle Satanizm - Bülent Kısa, s.201
(...) (Sanskritçe yazılmış bir Hint destanı olan Ramayana'da, tanrı Ravana' ve oğlu; Visnu ile yaptıkları savaşta onu yenmek adına korkunç Nikubhila ayini yapmaya karar verirler) ayin için ormana çekilir ve sabaha kadar binlerce hayvan kesip, kurban ederek ayin yapar. Destan kesilen kurbanların bedenlerinin dağlar gibi yığıldığını, kanlarının nehirler halinde aktığını ve feryatlarından bütün ormanın inlediğini anlatır. (...) Ravana ve oğlu kime kurban kesmişlerdir? Kendi kendilerine mi? Evet! Çünkü kestikleri kurban bir tanrıya adanan, ondan istekte bulunmak için kesilen bir kurban değildir. Sadece kan ve ölüm enerjisini üreterek Indrajit'in bundan güç sağlaması için yapılan öldürmelerdir. Buradan yola çıkarak, kan ve ölüm enerjisinin bazı tanrıları beslediğinin binlerce yıl önce bile bilindiği fikrine varabiliriz.

Bu bilgileri aktardıktan sonra üç soru sorarak kişisel düşüncelerime geçeyim:

  • Kanın akışının enerji boşalmasına neden olduğu düşüncesi gerçek ise, neden kan bağışlarında da ciddi miktarda kan çıkışı olduğu halde bu ortamın majikal anlamla kullanmanın olanağı bulunmamaktadır? (1 ünite -450 ml- pek de kan azımsanacak bir miktar değildir.)

  • Ortaya çıkan enerji, kan akışı değil, teoriye göre “can” enerjisi, ya da “kurbana canlılığını veren enerji”nin boşalması ise, bu enerji ölüm anında her koşulda ortaya (ya da açığa) çıkması gerekir. O zaman neden kurban isteyen her inancın kurban töreni kanlıdır? Bir diğer deyişle, neden kurban -diyelim- sakrifiye edilmemektedir.1

  • Baştaki sözlerimde belirttiğim gibi, kurban olayında kan dökülmesi ile bir enerjinin zaten kendi kendine boşaldığı inancı bulunur. Yani enerji çıkışına neden olan “niyet” değildir; niyet sadece zaten boşalmış enerjinin yönlenmesine aracıdır. O zaman farklı ortamlarda, diyelim önemli trafik kazalarına ortaya çıkan enerjiler de majikal çalışmalarda kullanılabilmelidir.
Bence yanıtsız ve kafa karıştırıcı sorular sadece tek bir şekilde akla uygun hale getirilebilir: Kurban etmenin gerisindeki enerji, kanla ilgisizdir; kurban olayının gerçek (gizli) hedefi, vahşet içeren yöntemle ölüm yaratarak NE celbidir. Sözlerimi daha açmak gerekirse “kurban olayı ile boşalacak enerjinin, salt NE yaratacak bir olay meydana getirmekle koşut olduğu” söylenebilir. Bir ritüel ya da tapım eylemi sırasında, bir canlının yaşam hakkını en zalimce şekilde elinden alma yöntemi, anılan sonucu başarılı biçimde yaratılacaktır.

Aynı düşünceden yola çıksak bu eylemin de levellarının bulunduğunu görebiliriz.

Örneğin;

  • Bir insanı (bir hayvanı değil bir insanı) kurban ederseniz, daha başarılı şekilde NE celp edersiniz.
  • Bir insanı, kanını dökerek kurban ederseniz, daha da başarılı şekilde NE celp edersiniz.
  • Bir insanı bir grup seyirci karşısında kanını dökerek kurban ederseniz iyice level atlarsınız.
  • Bir insanı, (mezoamerikan kültürlerindeki gibi) önce işkence eder, sonra canlıyken kalbini söker, bunu bir grup insan izlerken yaparsınız en mükemmel NEye ulaşırsınız.
NEyi celp eden kanın akması değildir.

NEyi celp eden vahşettir.

NEyi (ya da -kurban olayının gerisinde elde edilmesi umulan enerji dahil- herhangi bir enerjiyi) SADECE bilinç envoke edebilir. Kan, global kültürde (binyıllar boyunca, farklı uyarlıklarda) ortak şekilde yaşamın özü olduğuna inanıldığı için, senaryo kan akıtma teması üzerine yazılıdır. Oysa olayın öznesi kurban değildir; celp edilmesi hedeflenen enerji, kurban kesen ve izleyicilerin bilincinde meydana gelen farklı (çeşitli) olumsuz duygulardır. Bu yüzden adak kurbanı kesen kişiler -bu olaydan ikrah etseler de, olayı yerinde ve olağan görseler de- (bir canlının yaşam hakkını keyfi nedenlerle elinden almayı olağan görmenin nasıl bir enerji celp edeceği fazla saklı değildir) önemli ölçüde NE riski altına gireceklerdir.

“Vaktiniz oldugunda bu konuda…”
Bu düşünce yapısı ile pek çok karmik puan kazandığınızı biliyorsunuz değil mi? Ayrıca düşünceli yaklaşımınız için teşekkür ederim. Ancak bana “sayın” demenizden onurlansam da, inanın ki bu sözcüğe hiç gerek yok. Bir gün tanışırsak ve gerçek adımı kullanacak olursanız, bir “bey” takısı rica edecek olabilirim; ama şimdilik “Sevgili Janus” beni mutlu etmeye yeterli. (Soru sormanız zaten fazlasıyla onur verici.)



DİP NOTLAR

Bu değim, hayvanlara korkunç acılar çektirerek insana acısız yaşam sağlamayı amaçlayan ataerkil bilim ortamının değimidir ve gerçekte “kullandıktan sonra öldürmek” anlamındadır.


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Ezoterizm    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -