722 Sistemi Majikal Eğitim
Pozitif Enerji Eğitimi
Astroloji Eğitimi
DANIŞMANLIK
SİTEYE ÜYE OLUN
Güncellemeleri hemen haber alın,
üyelere özel sayfalara girin.
ÜYE GİRİŞİ

BU SAYFAYI PAYLAŞIN! >>

Pozitif Enerji Eğitimi Alın | Eğitimin Programını İnceleyin

JANUS'A SORUNUZU İLETİN!

POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ

SORULAR ANA SAYFA | Maji | Astroloji | Fal / Tarot | Kuantum | Ezoterizm | Müslümanlık | Pozitif/Negatif Enerji | Reenkarnasyon/Ölüm Ötesi
İlişkiler | Özel İlişkiler | İş Hayatı | Janus

TÜM POZİTİF ve NEGATİF ENERJİ SORULARI
16 Kasım 2018
Antidepresanlar

Merhabalar... Öncelikle paylasimlariniz için tesekkür etmek isterim. Bir soruya yanitinizda ögrencilerinize sakin, sabirli, rahat olmayi önerdiginizi okudum. Buradan yola çikarak; bu hali sentetik bir sekilde örnegin antidepresan vs yardimi ile edinip sürdürmeye nasil bakiyorsunuz, merak ettim. Tekrar tesekkürler, saglicakla kaliniz.

YANIT

0-5 yaş arası, legolarım kadar ebeveynlerimin kullandığı ilaçların kutuları ile de oynayarak büyüdüm. Aile efradından bir kişi, biraz ciddi şekilde hastalandığı zaman profesörlerin -akla ziyan paralar karşılığı- toplanarak onlara “konsültasyon” yaptırılması olağan bir durumdu. Aile büyüklerinden biri Guerir adlı dergide makale yazacak kadar amatör sağlıkçıydı.

Delikanlılığımda spor hocalığı yaptım. Öğrencilerimin çoğu ile samimiydik, evime girer çıkarlardı. Çoğu, odamın başköşesinde duran ilaç dolabını (evet, gardırop ve komodin benzeri dolapların yanında bir de ayaklı, yani duvara monte edilecek küçüklükte olmayan ilaç dolabım vardı) açtığımda hayretten dona kalır ve “Hoca, ne yapıyorsun sen böyle?” benzeri sözlerle hayret nidası atardı. Meraklı öğrencilerimi aydınlatma amacı ile bu ilaçların gereklilikleri hakkında uzunca bir söylevler verdiğimi hala net hatırlarım. Ne de olsa bir aydındım ben... Tıp/bilim her şeydi!..

Yirmi+ sene kadar önce -her şeyimi yitirdikten sonra- anaerkil ezoterizme girdim. O günden beri, çok seyrek olarak Novalgin, arada bir de Asprin dışında tek bir ilaç almadım, doktora gitmedim, hastalanmadım. Anaerkil ezoterizmin “sihri” neydi? Sadece önceki ilaç-doktor gerekliliği inancımın yerine ilaç-doktor gereksizliği inancını yerleştirmesi. Sözün özü: “Tek şey vardır… o da inançtır.” Yine bu yüzden “Hastalık yoktur, hasta vardır”. (Ancak bu sadece benim öyküm ve benim düşüncelerim. Kimseye “illaki böyle yapın, ne dersem/yaşarsam doğrudur” benzeri bir yönlendirmem yoktur.)

Doktorları ve ilaçları tamamen gereksiz görmediğimi ekleyeyim. Tabii ki bazı zorlu koşullarda tıp tedavisi gereklidir. Bizim karşı çıktığımız durum, son yüz yılda (çağdaş yaşamda) yaratılan doktor/ilaç/psikolog fetişizmidir. 40 yıl kadar önce ateşi çıkana antibiyotik vermek şeklinde görülen bu fetişizm, günümüzde ateşi çıkanı acil servise götürülmesi, eczanelerdeki insan kalabalığı, kişisel hastalık öykülerinin sohbetlerin önemli bir kısmını kaplaması ve neredeyse toplumun %40ının depresyonu olması şeklinde izlenmektedir.

Açılmış ciğeri (tüberküloz), kesilmiş deriyi, kırılmış kemiği onaracak güç taşıyan insan “naturası”nın, midedeki yarayı geçiremeyeceğini, ateşi düşüremeyeceğini ve de en önemlisi beyin elektriğini düzeltemeyeceğini düşünmek büyük hatadır. Yapılması gereken “çağdaş aceleciliğe” biraz “dur” demek ve DOĞRU DAVRANARAK (sorun yaratan şeyleri yinelemeyi bırakarak, ki, bu tavır “ona-buna sinirlenmemeyi” de içerir) beklemektir. Doğanın ilk tedavisi uzunca zaman alsa da, bir kez devreye sokulması başarılırsa, her şey kendi kendine akmaya başlamaktadır.

Bu uzun girizgahtan sonra sorunuza yanıtıma geçelim.

Sakin, sabırlı ve rahat olmak şeklinde özetlediğim durum, aslında sadece rahat olmak (yani PE celp etmek) şeklinde rezüme edilebilir. Rahat olmayı becermek ise “bilgi” ile (yani evrim ile) ilgili olduğu için, yapay bir rahatlık elde etmek beklenen sonucu yaratamayacaktır. Yani amaç rahat olmaktan öte, rahatlık denilen beyin süredurumuna (PE celbine) geçmeyi ÖĞRENMEKTİR; çünkü asıl amaç evrimdir ve evrim sadece öğrenerek gerçekleştirilebilir.

Anti-depresanların yaptığı yegane şey serotonin sistemini tahrik etmek, yani -kabaca bir anlatımla- keyif verici NTlerin işlerini yaptıktan sonra bir sonraki iletim için hücre dışından geri alınmasını engellemektir. Görülmektedir ki olayın merkezinde serotonin vardır ve sertonin çok kolay şekilde self-induced “öz kaynaklı” olarak
SEVİLEN sporu yapmak (spor yapmak değil, eğer varsa sevilen sporu yapmak),
sevilen işi yapmak,
dans etmek,
yürüyüşe çıkmak,
flört etmek,
alışveriş etmek vb. benzeri eylemlerle salgılanabilmektedir.

Fazla bilinmeyen ise (bulgu son yıllara ait olduğu için fazla bilinmediğini düşünmekteyim) serotonin spiritüel ortamlara girmek ile de salgılandığıdır.

[Bu konuda yazım için: SEROTONİN, İNANÇ ve MUTLULUK]

Özetle: Ataerkil kültürün güdümünde olmayan herkes kendi kendine genelde yeter. Her nasıl görünüyor ya da inanılıyorsa; Allah, tanrı, ana tanrıça, doğa, evren, kuantum uzay zaman geometrisi vb., insanoğlu adlı canlı hayvanların üstünlüklerine (sivri dişler, koruyucu kıllara, farklı içgüdülere, dünyanın jeotermik alanını izleme yetisine, klorofil yapımındaki gibi dalga fonksiyonunu çevre ile etkileşim altına sokmadan gerçekleştirmeye vb.) sahip olmadığı halde onun -homo sapiens olarak 50.000 yıldır, üstün kültür geliştiren canlılar (örneğin Çatalhöyük ve Hacılar kültürü) olarak 10.000 yıldır- bu dünya üzerinde kalmasını bu "kendi kendine yetme doğası" ile sağladı. Bu yüzden ilaçlara gömülmek yerine, farklı bakış açısı edinerek (beyindeki virüslü programları delete ederek) orijinal yapıya dönmeye bakmalı derim.

Ruhu, sıcak bir teşekkürden daha fazla ısıtan kaç şey var ki? Yorgunluğu sıfırladığını da söylemeden geçemeyeceğim. Alın size gerçek bir ilaç. Teşekkür etme inceliğiniz kadar ilacınız için de teşekkürler…


ANA SAYFA    |    Sorular    |    Astroloji    |    Kuantum    |    Makaleler    |    Filmlerimiz    |    İletişim

Dizayn: JANUS722.com    |    © 2015 -