Eros Nedir?    |    Eros Burcunuzu Bulun!    |    Eros Yorumları

EROS BALIK BURCUNDA Kesin sonuçları almak adına Eros yorumlarının kişinin öz burcunun yansıttığı karakter (daha iyisi, tüm haritası) ile sentezlenmesi gereklidir. Bu sayfa, standart astrolojik bilgilerden özgür bir anlayışla hazırlanmıştır. Bu sayfa söz konusu yaklaşımla hazırlanmış olsa da, ana hedefi bilgilendirmek değil, gerçekleri abartılı ve esprili bir dille harmanlayarak okuru eğlendirmektir. Bu sayfada söz edilen kimlik yorumu öz burç yorumu değil, Eros adlı asteroidin burçlardaki konumunun yorumudur. Öz burç yorumu olsa bile insanları on iki kalıba sokmak akıl dışıdır. Ne kadar parmak izi varsa, o kadar kişilik vardır. Yorumlar; kişilerin kendilerinin DEĞİL, partnerlerinin konumlarını okumaları için (kişisel bilgilendirme değil, partnerlerin farklı yapılarını göstererek okuru eğlendirme amacıyla) yazılmıştır. Bu nedenle sadece partnerlerin konumlarının okunması altı önemli çizilerek önerilmektedir. Lütfen yorumları bu kriterleri dikkate alarak okuyun. Yazı: Eros aşk tanrıçası olsa da (aslında sinesinde güçlü anaerkil esintiler taşıyan bir çeşit Yunan mitolojisi olan) Orfizmde ilk var olan temel enerjilerdendir. Yaratıcısı yoktur. Yani evrenin temel yapısının parçasıdır. Aşk tanrıçasının oğlu olma rolüne Yunan mitolojisi ile atanmıştır. Ancak astrolojide Eros adı verilen asteroid aşktan çok cinselliği işaret eder. Bu yüzden Balık burcu görüntüde aşka (özellikle platonik aşka) uygun olsa, onun bir seks burcu olduğu söylenemez. Balık’ın, aşkı bile spitiüel bir ödül olarak gördüğü anımsanırsa Eros>Balık’ın ne kadar seksi olabileceği anlaşılabilir. Bu konumdaki kişilerle ilişkiler yine de çok doyurucu olabilir; çünkü Eros>Balık en uyumlu, partnerinin isteklerine en saygılı ve eşini mutlu etmeye en odaklı kişilerdendir. Onların mutluluğu almak değil, vermek; mutlu olmak değil, mutlu etmektir daha çok. Bu sözlerime rağmen isteksiz kişiler sanılmamalıdırlar. İstekleri ortaya zor çıkar. Arzuları, doğmak için koşullar ve ortamlara gerek duyar. Ama bir kez ortaya çıktığında (eğer çıkartılabilirse, yani kendine uygun eş bulabilmişse) partnerini su gibi akıtır, akıtır götürür, duyguların seks ile karılabileceğini gösterebilir. Bu sonuç kolayca yaşanır mı? Hayır… ne yazık ki yaşanmaz. Ama Ay her pembe olduğunda mutlak olarak gerçekleşir. ;) KADIN EROS-BALIK Zor bir kadındır; çünkü bu dünyadan değildir. Onun evrenine yolculuk ise olağan erkekler için kolay sayılmaz. Ayrıca o birini zaten sevmektedir; ki, mutlak bir aşkla bağlı olduğu bu kişi idealindeki kendi yarattığı sevgilidir. Bu soyut, mükemmel, ona 1/1 oranında uygun, asla yaşlanmayacak, yorulmayacak, hata yapmayacak rakip ile uğraşmak için ciddi bir istek ve yetenek sahibi olmak şarttır. Bu kadının cinsel duygularını neredeyse sadece derin ve mükemmel bir aşk (ya da aşık) uyandırabilir. Sunulan aşk ne kadar platonik ise, o kadar iyidir. Oysa erkekler cinsellik hedeflediklerinde fazlaca “yeşil panjurlu ev” hedefleri çerçevesinde dolaşmak istemezler. Ayrıca ne kadar güçlülerse, o kadar seçileceklerine inanırlar; o yüzden güç sergilemeyi ön planda tutarlar. Oysa bu klasik davranışlar Eros>Balık kadını ile ilişkide yapılabilecek en büyük hatadır. Erkek kadını avlamak için ona ne kadar ÜMİTSİZCE aşık olduğunu, ama bunu söylemediğini (ya da isteyemeyeceğini) belli etmelidir. Ayrıca herhangi bir nedenden dolayı çok da acı çekmektedir. Berbat haldedir. Onu (yani erkeği) kimse anlamamaktadır. (Hayır, bu aşamada “Sen anlarsın” yaklaşımı hatadır. Söylem sadece “kimse anlamıyor”la sınırlı olmalıdır.) Sergilenen senaryo gereği bu erkek çok da ihtiraslıdır. (Yani kanatsız, aseksüel melek değildir.) Sadece şanssızdır, eziktir, ezilmiştir, anlaşılamamıştır… ve acı çekmektedir. Bu kadını elde etmek için acı çekmek neredeyse şarttır. İşin bir diğer pis üçkağıdı ise kadından hiç, ama hiçbir şey beklenmediğinin belli edilmesidir. Şart olan sadece kendi kendine acı çekmektir. Eros>Balık kadını eğer erkeği çekici buluyorsa, bu -sözde- "acıların adamı"na ona önce rahibe, sonra anne, ardından psikolog olacak, sonunda erkeğin başını göğsüne yatıracaktır. Bundan sonrası ise erkeğin maharetine kalmıştır! Şairler, müzisyenler, sanatçılar bu kadının özel ilgi alanıdır. Bu karakterdeki ve yetenekteki erkekler Eros>Balık kadını hakkında büyük bir şansa sahiptirler. Ancak söz konusu yeteneklerini kabaca, baskıcı, ya da kendini beğenmiş biçimde sergilediklerinde şansları, “acı çeken serseri” modelinden çok daha azalır. Söz edilen yetenekleri olmayan erkekler romantik müzik, hoş kokulu buhurlar, etkileyici aşk sözleri, kaliteli şarap ve en önemlisi ŞEFKATLİ ve koruyucu tavırları/kişilikleri ile onu uyarmayı deneyebilirler. Ön sevişmeye geçiş en kritik dönemdir; çünkü baskı biraz fazla olursa bu kelebeğin kanatları toza dönüşecektir. Bu zor aşama geçildiğinde en kolay dönem başlar; çünkü bu kadının sekste hiçbir beklentisi neredeyse yok gibidir. Partnerine gerçek anlamı ile zevk verebilen her şey ona da zevk verecektir. Yaşamında bir seks tanrıçası değil, bir geyşa özleyenlere ideal eştir; bu kadın söz edilen konumda -eğer iyi taşınabilirse, örselenmezse, ezilmezse- çiçek açar. Sanat, duygular, güzellikler, nezaket, incelik ve farklı bir feminite (Kova Burcu Çağı’nda unutulan bir feminite diyeyim mi?) dolu ruhu var olabileceği bir ortam bulursa önce şaşırır, güveni gelirse cinsel duyguları uyanmaya başlar. Ne kadar seksi olabileceğini görünce daha da çok şaşıracak olabilir. ERKEK EROS-BALIK Kompleks ruhlu adamlardır; çünkü Balık burcunun "su" ile "değişkenlik" karışımı yapısı maskülen karaktere hiç de uygun değildir. Bu oluşum adamı gerer, doğal (hormonlarından gelen) libidosu ve karakteri ile seks kimliği arasındaki çatışma yaratır, genelde erkekleri zorlar. Kompleks yapıyı oluşturan bu oluşumdur. Kendi içinde sıkıntılar yaşasa da, romantizm ve aşk duygularına eğilimi kadınlar tarafından karşı konulmaz bulunur. O, aşk romanlarındaki “ölümüne seven” erkektir. Belki geceleri sevdiği kadının yatak odası penceresine tırmanmaz, ya da onu beyaz atının terkisine atıp kaçırmaz, ama daima, her koşulda, vazgeçmeden sever. Seks partneri olarak en seçici erkektir. En küçük bir dişilik hatasını/kusurunu affedemez. Bayağılık onun duygularını yok eder. Fark etmeden aradığı ama genelde bulamadığı kadın aslında ideal kadındır. Kişisel teorime göre anaerkil kültürün ideal kadın modelinin nasıl olduğunu anlamak için bu erkeğin beynindeki ideal kadını bulup çıkartmak gerekir. O, kadınları en iyi anlayan ve belki de birçok kadına en iyi eş (eşleşme anlamında) olacak erkektir. Onunla seks, zıt kutupların çarpışarak yıldırımlar çıkarttığı bir ortam değil, bir spa’da ılık su içinde gevşeme ve rahatlama sonucu uyarılan duygulara benzer. Belki çok güçlü bir cinsel erki yoktur; ama en iyi jigololar sanılanın aksine Eros>Koç, ya da Eros>Aslan’dan DEĞİL, bu konumdan çıkarlar. Kadınların İLK beklentileri olan ruhlarının doyurulmasını en iyi o bilir. Kadınların ruhları doyurulmayınca zor uyanan seks duyguları (kadınlar, ataerkil erkekler tarafından bu yüzden genelde soğuk, ya da sekse az önem veriyor benzeri suçlamalarla karşılaşırlar) ile en iyi o başa çıkar. Güçlü sezgileri ile partnerinin ihtiyacını sezer, vericiliği ile ifa eder. Acelesiz ve sakin kimliği ile UĞRAŞMAYI (örneğin uzun ön sevişmeleri) iyi becerir. Dalga hareketinin (yani sekste -gerçekten son derece "uçurucu" olan- birbirini izleyen iniş ve çıkışların) uzmanıdır. Okşamaları, birçok kadının bedeninin özlediği şekildedir. Bu erkek ile uzun süreli seks ilişkisi kuran kadınların ondan sonra olağan bir erkeğe uyum sağlamaları zor olabilir! Ancak seksi ve bedenini çok iyi tanıyan, fazla deneyimli olmak (ya da karakter yapısı) nedeni ile doğrudan eyleme geçmeyi seven, vajinal seks süresini ve sertliği tatminin ana argümanı gören kadınlar bu erkekten -kendileri için değil, onun adına- uzak durmalıdırlar… çünkü bu erkek kötü kırılabilir. Seks yüzünden sorunlar yaşayan, bu sorunların kimliği zedelediği erkekler en çok Eros>Balık konumundan çıkar. Anaerkil bir kültür devrimi olsa ve ailelerin kızlarının ilk seks partnerini seçme şansları bulunsa (bu durum, genç kızları sadece mimar/mühendis diye istemedikleri erkeklerle evlendirme tavrının tersidir) duraksamadan bu erkeği seçebilirler. O kadının ne istediğini garip şekilde hisseder. O kendi tatminini değil, kadınının tatminini -kendi tatmini adına- kovalar. İşin kötü tarafı ise bu yeteneklerini sergileyebileceği (“kadınım” diyebileceği) bir partneri zor bulmasındadır; çünkü beklentileri yüksektir. İstediğini bulamayınca “küsmek” olarak nitelenebilecek ve pek de erkeksi olmayan bir eğilimi vardır. Erkekliğin yanlış yorumlandığı ataerkil toplumlarda seks açısından zayıf, hatta feminen olarak görülebilir; eşcinsellikle suçlanabilir. Oysa eşcinselliğe en az eğilimli yapıdadır Balık: Ataerkide erkek eşcinselliği feminiteye bağlanır. Oysa -adı üzerinde- gerçek “EŞ”cinsellik, kendi cinsine eş, erkeksi olan her şeyi çekici bulma, kendi karakterine bile feminite almayacak kadar karşı cinsten uzak olma anlamındadır. Bu düşüncenin kanıtı -neredeyse hepsi de eşcinsel olan- Yunanlı kahramanlardır. Bu kimliklerin ne ölçüde kadına ihtiyaç duymama takıntısında olduklarını Halikarnas balıkçısı kitaplarına son derece esprili şekilde diline dolamıştır. Özetle Eros>Balık eşcinsel eğilimli DEĞİL, sadece farklıdır. Bu farkı, kadını anlama yönünde önemli bir zenginlik olarak görülmelidir. Ancak onun eşcinsellik yanı olmasa da, sapmalara yatkın olmadığını söyleyemeyeceğim. BDSM ortamındaki en mükemmel slave’ler bu konumdan çıkar. Onlar pain slut değil, kadına (Mistress’ine) gerçekten hizmet ve kendini feda etmekten uyarılan kişilerdir.